AnadoluHayat Emeklilik için yazılan 'Anadolu Sigorta Azalan Teminatlı Kredi (Evrak)' şikayetini ve yorumlarını okumak ya da Anadolu Hayat Emeklilik hakkında şikayet yazmak için tıklayın!
Amaçve kapsam. MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehtarların hak ve menfaatlerinin korunması ile hayat grubu sigortalarına ilişkin faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve gözetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik, hayat grubu sigortalarında faaliyet
Bankave sigorta şirketlerinin, vergiye tabi bir işlemi olmasa bile tasfiye işlemleri sonuçlanıncaya kadar banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefiyeti devam edeceğinden, ilgili dönemlerde de banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi vermesi gerekmektedir. 08 Eylül 2003: B.07.0.GEL. / 36987
0412/2021 12:27 KAYNAK: Anadolu Ajansı (AA) Zorunlu Trafik Sigortası'nda yapılan değişiklikle araç hasarlarının onarımında orijinal parça kullanılması öncelikli hale getirildi. SEDDK'den yapılan açıklamada değişiklikle birlikte sigortacılarla araç sahipleri arasındaki uyuşmazlığın en aza indirmenin amaçlandığı
TC. İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ E. 2017/2741 K. 2019/267 T. 14.2.2019 * HAYAT SİGORTASI POLİÇESİNDEN DOĞAN TEMİNAT BEDELİNİN TAZMİNİ (Sigortalının Ölüm Sebebi Olan Karaciğer Yetmezliği Hastalığını Poliçe Düzenlenmesi Sırasında Bildiği Buna Rağmen Poliçenin "Sigortalı Adayının Sağlık Beyan Formu" Bölümünde Yer Alan
Biryargı organı kararına veya kanaat verici bir belgeye göre tahsiline imkan kalmamış olan alacaklardır. Değersiz alacaklar bu niteliğe girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve işletmenin muhasebe kayıtlarında kayıtlı değerleriyle zarara geçirilerek yok edilirler (itfa edilirler) ÇEKTE REESKONT;
eLcqOy6. 17. Hukuk Dairesi 2018/4128 E. , 2019/42 K. 'İçtihat Metni' MAHKEMESİ Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... Emeklilik vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı banka nezdinde kredi müşterisi olan ...'ün yasal mirasçıları olduğunu, davalının miras bırakan ile konut kredisi sözleşmesinin yapıldığı, ayrıca banka tarafından yapılan teklif ile 18/01/2011 tarih ... başvuru numaralı ve 21/01/2011 tarihli azalan teminatlı hayat sigortası imza edildiği, ...'ün 15/11/2011 tarihinde vefat ettiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu edilen TL vefat tazminatının vefatın meydana geldiği 15/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Emeklilik vekili; sigortalı murisin hayat sigortaları genel şartları uyarınca beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, sözleşmeden kaynaklı bir yükümlülüğün sigortalı tarafından ihlali nedeniyle müvekkil şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü ortadan kalktığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Bank vekili; acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağını, ancak müvekkile izafeten dava açılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile TL tazminatın tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... Bank vekili ve davalı ... Emeklilik vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun TTK 102 ve devamı maddelerinde acentelik müessesesi düzenlenmiş, 115/2. maddesinde acentenin müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği düzenlenmiştir. Acente müvekkili adına sözleşme yapma ve TTK'nın 116. vd. maddelerinde belirtildiği gibi müvekkili adına işlem yapmakla yetkili olup, müvekkili adına borçtan doğrudan sorumlu değildir. 119/ hükmüne göre, acentenin aracılıkta bulunduğu veya akdettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acenteye karşı doğrudan dava açılamaz, icra takibi yapılamaz, asaleten husumet yöneltilemez. Olağan olanı, acentenin müvekkiline karşı husumetin yöneltilmesidir. Somut olayda da; davalı ... Bank poliçede acente sıfatıyla imzası bulunmaktadır. Davalı ... Bank herhangi bir kredi sözleşmesine istinaden davacı muris adına başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması veya davalının poliçe yükümlülüklerine dair 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu ve Hazine Müsteşarlığınca çıkarılan ve günlü Resmi Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğinde belirtilen yükümlülüklere ilişkin bir kişisel kusurunun olmamasına göre, 119/ hükmüne göre, davalı ... Bank acente sıfatıyla akdettiği sözleşmeden doğan uyuşmazlıklardan dolayı doğrudan husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, diğer davalı sigorta şirketi ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. 2-Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 21/01/2011-21/01/2016 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 15/11/2011 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme ihbar yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. Maddesi 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır. Gerek TTK’nın 1290. maddesi ve gerekse Hayat Sigortası Genel Şartlarının maddesi düzenlemesine göre sigorta şirketinin sorusu üzerine veya herhangi bir soru sorulmadan dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan sigortalı, sözleşmesinin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlü olup, şayet sigortalı tarafından var olan hastalık kasten bildirilmemiş ise sigortacının sözleşmeden cayma hakkı söz konusudur. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık, poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının koah, akciğer hastalığı, uyku apne sendromu olup olmadığı, sigortalının önceki hastalıkları ile ölümü arasında illiyet bağının olup olmadığı, bu hastalıkları kasten gizleyip gizlemediği, dolayısı ile ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet raporunda; Murisin koroner arter hastalığı sonucu vefat ettiği, vefatı ve poliçelerin düzenlenmesinden önce 2005 tarihinden itibaren düzenli olarak bu hastalıkla ilgili ilaç kullandığı, fakat bu durumun resmi ve düzenlenmiş bir rapor ile belirlenmediği, murisin beyan niteliğinde hiç bir ilacından davalı sigortayı bilgilendirmediği, sigorta şirketinin de bu yönde bir sorgulama ya da araştırma yapmadığı, müteveffanın ölümü ile kullandığı ilaçlar göz önüne alındığında sözleşme öncesi hastalıklarının illiyeti bulunduğu ancak murisin var olan hastalığını sigortaya bildirmemesinde kötüniyeti ve kastı bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dosya içinde bulunan tıbbi geçmişe ilişkin bilgilerden ve alınan bilirkişi heyeti raporundan; murisin 2007 tarihinden itibaren kardiyoloji alanında tedavi gördüğü, 2005 yılından beri ölümüne sebep olan koroner arter hastalığıyla ilgili ilaç kullandığı dava konusu hayat sigortası sözleşmeleri imzalanırken “Kalp, kanser vs tedavisi gördü mü? Önemli bir hastalık geçirdi mi?” sorularına “Hayır” şeklinde cevap verilerek sigortalı muris tarafından imza edildiği anlaşılmıştır. Davacıların murisi 2005 yılından beri kalp rahatsızlığı sebebi ile ilgili takipte olup, TTK 1435, 1439 ve 1440 maddelere göre beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının anlaşılmasına ve dava dışı murisin koroner arter sebebi ile vefat ettiğinin ölüm belgesinde düzenlenmiş olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Bank vekilinin, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Emeklilik vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Emeklilik ve ... Bank geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yarının ne getireceğini bilmiyoruz. Evet, yarınlarda bizim için binlerce sürpriz saklanmış durumda. Bazıları bizi çok mutlu edecek ve hayatımızı değiştirecek, bazıları ise ne yazık ki zorlu dönemler yaşamamıza neden olabilecek sürprizler… Güzel sürprizleri hepimiz sabırsızlıkla bekliyor, hatta gerçekleşmelerini kolaylaştırmak için çalışıyoruz; ama kötü sürprizlere karşı da hazırlıklı olmak şart! İşte; hastalık, kaza, hatta vefat gibi yaşanmasını istemediğimiz fakat ne yazık ki engelleyemediğimiz bu kötü sürprizlere karşı destek alabilmek ve sevdiklerinizi maddi-manevi olarak koruyabilmek için en iyi çözümlerden biri hayat sigortaları ürünlerinden yararlanmak!Hayat sigortası çeşitleri ve teminatlarından bahsetmeden önce “Hayat sigortası nedir?” sorusunun cevabını vermek sağlıklı olacaktır. Çünkü bu sigorta ürününün özellikle ferdi kaza sigortaları ile sıklıkla karıştırıldığının sigortası, her türlü vefat halinde sigortalının ailesine veya belirttiği kişilere tazminat ödenmesini sağlayan sigorta türüdür. Bu sigortanın ana teminatı “Her Türlü Vefat Teminatı” olsa da -sigorta çeşidine de bağlı olmak üzere- ek teminatlar sayesinde poliçe genişletilebilir ve kaza sonucu tedavi masrafı, kaza ve hastalık sonucunda daimi sakatlık gibi durumlar da poliçeye dâhil sigortası; poliçede belirtilen kaza, hastalık, doğal afet gibi nedenlerle vefat durumunda tazminat öder. Yani pek çok vefat nedeninde sevdiklerinizin maddi olarak zorluk yaşamasının önüne geçmeyi amaçlar. Ferdi kaza sigortası ise yalnızca kaza durumunda vefat halinde güvence sağlar. Diğer bir deyişle hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası arasındaki farkın, poliçede güvence altına alınan vefat durumu olduğunu ferdi kaza sigortası hakkında detaylı bilgi verdiğimiz yazımıza da göz atabilir ve konunun ayrıntılarını Sigortası Teminatları Nelerdir?Hayat sigortası kapsamı ve teminat dışında kalan durumlar, tercih edeceğiniz sigorta ürününe göre farklılık gösterebilir. Bu arada seçeceğiniz sigorta ürününün yanı sıra poliçeye dâhil etmek istediğiniz ek teminatların da hayat sigortası fiyatları yani primleri üzerinde etkili olduğunu belirtelim. Ayrıca primler hesaplanırken diğer sigortalarda da olduğu gibi yaş, meslek, cinsiyet gibi kriterler de sigorta şirketinin sunduğu ürün farklı olabilir. MAPFRE Yaşam’da ise Yıllık Hayat Sigortası, Prim İadeli Hayat Sigortası, Uzun Süreli Hayat Sigortası ve Azalan Bakiyeli Uzun Süreli Hayat Sigortası olmak üzere dört ürün ihtiyacınıza uygun sigorta çeşidini bulmak için size yardımcı olalım ve bu sigorta ürünlerinin detaylarını paylaşalım!Yıllık Hayat SigortasıHer yıl yenilenebilen bir ürün olan Yıllık Hayat Sigortası, Hayat Sigortası Genel Şartlarında belirtilen her türlü vefat durumunu teminat altına alır. Bu sigorta çeşidinin en önemli özelliği ise opsiyonel pek çok teminat sunmasıdır. Yani poliçenize ekleyeceğiz teminatlar sayesinde güvence alanını genişletebilirsiniz. Daimi sakatlık, kaza sonucu ek vefat teminatı, kaza sonucu tedavi masrafları gibi pek çok güvenceden bu ürün sayesinde üründen yararlanabilmesi için sigortalının yaşı 18-65 yaş arasında İadeli Hayat SigortasıHayat sigortaları kötü bir sürpriz sonucunda sevdiklerinizi güvence altına alıyor, fakat riskin gerçekleşmediği durumlarda ödediğiniz primler ne olacak? Prim İadeli Hayat Sigortası’nda, riskin gerçekleşmediği durumlarda yani sigortalının hayatta kalması halinde 12 yılın sonunda primler geri ödeniyor. Bir bakıma birikim yapılmasına yardımcı oluyor!Sadece “Her Türlü Vefat Teminatı”na sahip olan ve ek teminat sunmayan bu sigorta çeşidinden 18-58 yaş aralığındaki bireyler Süreli Hayat SigortasıMinimum 2 yıl olacak şekilde düzenlenebilen bu sigorta ürünü, sigortalının ölümcül, kritik bir hastalığa yakalanması halinde bile poliçenin bitim tarihine kadar devam seçenekleri bakımından esneklik sağlayan bu sigorta ürünü 18-65 yaş aralığında bireyler için yapılabiliyor. Fakat sigortalının yaşı ile poliçe geçerlilik tarihinin toplamının 70’i geçmemesi gerekiyor. Örneğin 65 yaşındaysanız ve 4 yıllık bir sigorta poliçe yaptırmak istiyorsanız yaşınız ve poliçe süresi toplam 69 olacağı için bu sigortadan Bakiyeli Uzun Süreli Hayat SigortasıPoliçe hazırlanırken belirlenen teminat tutarı doğrultusunda ödeme gerçekleştiren bu sigortanın en önemli özelliği, teminat tutarının her yıl poliçede belirtilen miktarda 2 yıldan 30 yıla kadar yapılabildiği bu sigorta ürününden de 18-65 yaş aralığındaki bireyler yararlanabiliyor. Uzun Süreli Hayat Sigortası’nda olduğu gibi bu sigortada da poliçe müddeti ve sigortalının yaş toplamının 70’i geçmemesi Yaşam ile Sevdikleriniz GüvendeKimse haneye giren gelirin azalması nedeniyle ailesinin maddi sıkıntılar yaşamasını, vefat sonrasında kalan borçlar sebebiyle ailesinin borç ödemek durumunda kalmasını ya da çocuğunun eğitim kalitesinin düşmesini istemez. Hayat sigortaları ise bu gibi durumların önüne geçen, sizi ve sevdiklerinizi ek teminatlar doğrultusunda koruyan bir sigorta türüdür. Dilerseniz hemen size yakın acentemizle ile görüşebilir, yarınları güvence altına almak için ihtiyaç duyduğunuz detayları öğrenebilir, ardından sigorta ürününüzü uzun yıllar, ailesiyle mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşamasını dileriz!
Gazetelerde yer alan bir habere göre, Adana’nın Ceyhan ilçesinde kredi çeken 75 yaşındaki müşterisine hayat sigortası yaptıran banka, tüketicinin vefat etmesiyle kredinin kalan kısmının ücretini karşılamayı reddetti. Tüketicinin mirasçılarının açtığı davayı karara bağlayan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza atarak, bankanın tüketicinin yaşını bilerek poliçe düzenlediğini ve sonucuna katlanması gerektiğine karar verdi. Davalı banka avukatınca yapılan temyiz başvurusu kapsamında dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, bankanın tüketicinin yaşını bilerek hayat sigortası poliçesi düzenlediğine dikkat çekti. Kararda, “Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına oy birliği ile karar verildi” denildi. Tüketicinin mirasçılarının açtığı davada savunma yapan davalı banka avukatı müvekkili bankanın iç genelgesi uyarınca 75 yaş üzeri kişilere hayat sigortası yapılmadığını kaydetmiş, 2012 yılı itibariyle davacıların murisinin 75 yaşını doldurmuş olduğunu, ayrıca taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin maddesi uyarınca bankanın sigortayı yenileme mecburiyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmişti. Yerel mahkeme, alınan bilirkişi raporu ve toplanan deliller kapsamında tüketicinin ilk olarak sigortalandığı 7 Ekim 2010 tarihinde 75 yaşında olduğunu, davalının bunu bilerek tüketiciyi 2011 yılında da sigortaladığına hükmetmişti. Kaynak Milliyet
KREDİ ÇEKEN ÖLÜNCE KEFİLLERİN SORUMLULUĞU KALMAZ. ÖLENİN BORCU HAYAT SİGORTASINDAN TAHSİL EDİLİR. Ölen banka borçlusunun kredisinden kefil sorumlu olmaz DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA ESAS NO 2011/367 KARAR NO 2014/1021 DAVA Menfi Tespit – İstirdat DAVA TARİHİ 04/04/2011 KARAR TARİHİ 15/05/2014 Davacı tarafından mahkememize açılan menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi S. A. ile davalı arasında tarihinde Tüketici Kredisi Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmede kefil olarak mirasçısı ve eşi R. A. ile B. A.’ın imzalarının bulunduğunu, kredi alan S. A.’nın tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihinden dava tarihine kadarda ödenmesi lazım gelen vadesi gelmiş taksitlerin bankaya ödendiğini, davacılardan R. A.’nın kalan borcun ödenmesini sürdürürken eşinin olası bir hayat sigortası poliçesinden istifade edilip edilmeyeceği hususunda bankaya başvurduğunu, bankanın poliçeyi vermediğini, uzun süre oyalamadan sonra ancak tarihinde hayat sigortası poliçesine ulaşabildiğini, davalı şubenin kredi sözleşmeden kaynaklanan hayat sigortasının yenileme hakkı ve yetkisini kullanarak AKM12008000322 nolu Hayat Sigortası Poliçesini dava dışı iştiraki olan F. Emeklilik Hayat düzenlettiğini, ancak poliçede yazan vefat teminat tutarlarının aylara göre değişim ile birlikte aya göre kalan banka kredi borcunu karşılamadığını, bankanın poliçeyi düzenletirken kredi süresi olan 5 yıllık geri ödemeyi göz ardı ederek 1 yıl içerisinde ödenecekmiş gibi bir poliçe tanzim ettirdiğini, vefat tarihi olan tarihinde bankaya kalan borcunun dava değeri kadar iken bankanın sözleşmeye aykırı bir şekilde hatalı olarak düzenlettiği hayat sigortası poliçesi uyarınca ölüm teminatı TL olduğunu, eğer banka poliçe düzenlettirirken aylık kalan borcuna göre vefat teminatı ödenecek şekilde bir düzenlemede bulunsa idi bu durumda vefat halinde ölüm teminatının kalan borcu kapsayacağı için mirasçıların ve kefillerin böyle bir borcu bulunmayacağını, davalı bankanın hem kusurlu olarak hatalı poliçe düzenlettiğini, hem de mirasçıları ve kefili kalan borcu ödemekle karşı karşıya bıraktığını, kredi hayat sigorta sözleşmesinin genel olarak, kredi alanın ölümü üzerine, bakiye kredi borcunun ödenmesine güvence sunan özel bir hayat sigortası olarak tanımlanmakta olup, kredi alacaklısının, kredi borçlusunun hayatı üzerine sigorta sözleşmesi akdettiğini, kredi çekilirken düzenlenen hayat sigortası poliçesinin amacının tüketicinin olası ölümü halinde kredi kullandırtan bankanın alacağına daha çabuk ulaşması ve mirasçılık veya kefillik statüsü sebebiyle kişilerin mağdur olmaması olduğunu, ancak bu amacın dışında sırf sigorta poliçesi yaptırmak amacıyla sigorta yaptırıldığını, poliçedeki vefat teminatı miktarı ile kredi süresi, ölüm halinde kalan borç arasında orantısızlık olduğunu, buna sebebiyet verenin davalı olduğunu, vefat edenin eşi ölümden sonrada davacıya kredi borcunu ödemesi gerektiği bildirildiği için vadesi gelen borcun vade tarihinde ödendiğini, bu nedenlerle kalan taksitlerin dava sonuna kadar ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesine, davacı R. A. tarafından ödenen toplam TL’nin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kefillerin ve mirasçıların kredi sözleşmesi uyarınca davalıya TL borcunun olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili havale tarihli dilekçesinde özetle, davalıya değişik tarihlerde ödenen toplam TL nin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdadını talep etmiştir. YANIT Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı herhangi bir yanıt vermemiştir. Davalının bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili banka aleyhine açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, öncelikle söz konusu davada husumetin müvekkili bankaya yöneltilmesinin mümkün olmadığını, huzurdaki davanın davacılar murisi ile sigorta şirketi arasında düzenlenmiş sigorta poliçesinden kaynaklanmakta olup, davanın sigortacıya yöneltilmesi gerektiğini, bu sebeple müvekkili banka açısından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacılar murisinin ne şekilde vefat ettiği dosya kapsamından anlaşılamadığını, mahkemeye ibraz edilen tarihli bilirkişi raporunun hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, raporun incelenmesinde bankacı-hukukçu bilirkişinin uzmanlığının hangi alanda olduğu belli olmadığını, seçilmesi zorunlu bazı halde seçilen hukukçu bilirkişinin bilirkişilik yapacağı hukuk dalında en azından diğer meslektaşlarına oranla fark yaratmış olmasının aranacağını, bu anlamda Sigorta Hukuku konusunda herhangi bir bilgisi, tecrübesi, uzmanlığı olmayan bilirkişinin raporuna itibar edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece banka, sigorta ve hukuk bilirkişilerinden oluşan bir heyetten bilirkişi raporu alınması gerekir iken tek bilirkişiden dosyadaki ihtilafın çözümü yönünde rapor aldırılmasının yeterli olmadığını, bu sebeple öncelikle bu yöndeki itirazın dikkate alınarak dosyanın uzman bilirkişi heyetince yeniden değerlendirilerek denetime uygun rapor aldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, bilirkişice düzenlenen raporda, tek taraflı olarak sadece davacı iddia ve savunmalarına hukuki gerekçelermiş gibi yer verildiğini, dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıların murisine “azalan kapitalli sigorta poliçesi” yapılmış olup, sigorta şirketi tarafından murisinin vefatı üzerine müvekkili bankaya ödenen tutarın TL olduğunu, geriye kalan tutardan kredi kefilleri ile mirasçıların sorumlu olduklarının kuşkusuz olduğunu, davacıların kredinin geriye kalan tutarından borçlu olmadıklarının tespiti yönündeki talepleri ve vefattan sonra krediye ödemiş oldukları taksitlerinin istirdadının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacılar murisi ile dava dışı sigortacı arasında düzenlenen “azalan kapitalli hayat sigortası” sözleşmesinde vefat teminat tutarlarına aylara göre azalan şekilde göre, rizikonun belirlendiğini, riziko tarihinin vefat tarihi olduğunun sözleşmede açıkça belirtildiğini, ayrıca müşterinin tamamen kendi bilgisi ve talebi dahilinde azalan kapitalli hayat sigortası yaptırmayı kabul ettiğini ve poliçenin kapsamı ile ilgili bilgilendirildiğini, zira murisin mesleki durumu göz önüne alındığında, keşide edilen poliçeden bihaber olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bilirkişice vefat tarihindeki teminat tutarının TL olarak tespit edilip, murisin vefat tarihi itibariyle kredi borç bakiyesini TL belirleyerek teminat kapsamında kaldığı yönündeki tespitinin yanlış olduğunu, murisin vefatı sözleşmenin yapılmasından 9 ay sonra tarihinde gerçekleşmiş olup, bu tarihteki teminat tutarının ise TL olduğunu, davacılar murisinin azalan kapitalli hayat sigortası yapmak suretiyle daha az prim ödeme yolunu seçtiğini,, bu nedenlerle bilirkişi raporuna itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusunda yeniden ve 3 kişilik ehil bilirkişiler nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile denetime uygun rapor aldırılmasına , açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Dava, davacıların murisinin davalı bankadan kullandığı kredi esnasında davalı bankanın sigorta sözleşmesini kredi sözleşmesine uygun olarak düzenlemediği iddiasına dayalı ödenen kredi tazminatının istirdadı ve kalan kredi borcu nedeni ile davacıların borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Tarafların göstermiş oldukları deliller ilgili yerlerden celp edilmiş, kredi sözleşmesi ve sigorta poliçesi dosya içerisine alınmıştır. Tarafların iddialarının değerlendirilmesi için talimat Mahkemesi aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Ankara 4. Tüketici Mahkemesi aracılığı ile alınan havale tarihli raporda bankacı bilirkişi özetle; bir kısım davacıların murisi S. A. ile Dışbank Diyarbakır Şubesi arasında tarihinde Tüketici Kredisi Sözleşmesi düzenlenmiş, sözleşmeyi kefil olarak mirasçısı ve eşi R. A. ile B. A.’ın imzaladığını, kredi alan S. A.’nın tarihinde vefat ettiği, dosyada mevcut delillerden davaya konu edilen kredi ile poliçe arasında bir irtibat görülemediğini, davaya konu kredi sözleşmesi için yapılan hayat sigortası poliçelerinin ve örneği dosyada mevcut sigorta poliçesinin hangi kredi borcuna teminat amacıyla düzenlendiğine dair bilgilerin celbinin yerinde olacağını, bunun yanında davacı R. A.’nın ödediği tutarı kanıtlar dosyada delil bulunmadığını, hayat sigortası poliçesinden kredi borcuna mahsuben yapılan tahsilat olup olmadığına ilişkin ve murisin ölüm tarihi itibariyle borç tutarını gösterir dosyada delil bulunmadığını, sonuç olarak davaya konu uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözümlenebilmesi için muris S. A.’nın tarihinde kullandığı davaya konu kredi borcuna ilişkin yapılan tüm ödemelerin tarih tutarlarını gösterir kredi hesap ekstresinin, davaya konu kredi borcuna mahsuben murisin hayat sigortasından yapılan tahsilat var ise bu tahsilatın tarih ve tutarına ilişkin kayıtların, murisin davaya konu edilen tarihli kredi sözleşmesi sebebiyle yapılan hayat sigortalarına ilişkin poliçe örneklerinin, davaya dayanak “Poliçe No …. şeklindeki poliçenin hangi kredi sözleşmesine teminat amacıyla yapıldığı hususunda bilgilerin dosyaya celbi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen eksiklikler giderilerek davacının herhangi bir alacağı olup olmadığının tespiti için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi vermiş olduğu havale tarihli ek raporunda özetle; kredi borçlusu davacıların murisi tarafından imzalanan forma göre vefat teminat tutarı TL olduğu, bu tutar vefat tarihindeki bakiye borç fazla olduğu, bu sebeple davacılardan herhangi bir tutar talep edilemeyeceği, davacılar tarafından TL borcunun olmadığına karar verilmesi talep edilmekle birlikte vefat tarihindeki borcun olduğu, asıl borçlunun vefatından sonra davacı R. A.’nın dosya kapsamından tespit edilen ödemelerinin olduğu, davaya konu kredi sebebiyle borçlu olunmadığı şeklindeki talep ile kredi borçlusunun vefatından davacı R. A. tarafından ödenen ödeme tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizi ile iadesi isteminin yerinde olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi ve üçlü heyetten rapor alınmasını talep etmesi nedeni ile İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile bankacı, sigortacı ve uzman hukukçudan oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler vermiş oldukları havale tarihli raporlarında özetle; davacıların murisi S. A. ile davalı banka arasında tarihinde “Tüketici Kredi Sözleşmesi” imzalandığı, davacılardan R. A. ve B. A.’ın sözleşmeye kefil oldukları, Tüketici kredisinin TL, faiz tutarının olmak üzere toplam borç miktarının TL olarak belirlendiği, “geri ödeme planı” çerçevesinde borcun tarihinde son bulacağı, taksit sayısının 144 olarak belirtildiği, poliçenin teminatını oluşturması yönünde sözleşmenin 7. Maddesinde “hayat poliçesi düzenletilmesi” konusunda zorunluluk getirildiği, bu kapsamda, F. Emeklilik ve Hayat tarafından AKM12008000322 numaralı “YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi” düzenlendiği, davalı bankanın aynı zamanda sigorta şirketinin acentesi sıfatıyla da poliçe düzenlenmesine aracılık ettiği, poliçenin düzenlenme tarihinin tarihi olduğu, bu tarihin rizikonun gerçekleştiği tarihinden sonra olduğu, poliçenin geçmişe yürürlü olarak düzenletildiği, riziko gerçekleştikten sonra düzenletildiği, tazminat ödemesinin de yapılmış olduğu dikkate alındığında, davalı bankanın poliçe başvuru formunu müşterisi/sigortalıdan aldıktan sonra poliçe düzenletmediği, rizikonun gerçekleşmesinden sonra poliçe düzenlettiği, sigorta şirketinin exgarcia hatır ödemesi yaptığı, dava konusu ihtilafın poliçe düzenletmemeden kaynaklanmadığı, düzenlenen poliçenin azalan kapitalli olarak düzenlenmesine rağmen, aylara göre verilen teminatların, kredi geri ödeme tablosu ile uyumlu olmaksızın kararlaştırılması nedeniyle kredi borcuna teminat oluşturmaması ve kredi süresi ile uygunluk göstermeyen 1 yıl süreli olarak düzenlenmesi nedeniyle, davacıların ölüm tarihinden sonraki kredi borcunu ödeme riski ile karşılaşmaları, dolayısıyla zarara uğramalarının söz konusu olduğunu, tarihinde yürürlüğe giren, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6/1 maddesi gereğince davalı bankanın bilgilendirme yükümlülüğü olduğunu, bilgilendirme kapsamına, Bilgilendirme; sigortanın türü, süresi, yenilemeleri ve yenileme dönemlerinde primin tahsil edilme yöntemi, prim tutarı, primin nasıl tahsil edileceği, sigortanın teminatının kapsamı varsa muafiyet, tazminat limiti ve benzeri konuların girdiğini, yetersiz poliçe limiti dolayısıyla bankanın sigortalı müşterisine bilgilendirme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, kredi sözleşmesinin 7. Maddesi gereğince düzenletilecek hayat poliçesinin teminat limiti ve koşullarını belirleme yönünde davalı bankanın tek yetkili olduğunu, poliçenin vadesi ve süresi ile ilgili kıstasların yönetmeliğin 9/1. Md. göre belirleneceğini, poliçe teminat limiti ve süresi konusundaki hatalı düzenlemeden kaynaklanan ihtilafın mahiyeti dikkate alındığında, davalı bankanın akde aykırı davrandığını, poliçe limitlerini kredi ödeme tablosundaki süre ve kredi borcu ile uygunluk olacak şekilde bildirmediğini, bu sebeple davacıların zararından sorumluluğu bulunduğunu, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 6/2. Maddesi gereğince poliçenin yenileme yükümlülüğü sigortalı/kredi borçlusuna ait olup, bizzat banka tarafından sunulan poliçe başvuru formu kapsamına göre, kredi borçlusu imzası ile yenileme talebini yapmış ve prim ödenmesine ilişkin kredi kartı kayıtlarını vermek suretiyle, sigortalı/müşteri yükümlülüğünü yerine getirmiş olmakla, poliçe limitinin yetersiz düzenletilmesinde ve zararın oluşmasında müterafik kusurunun bulunmadığını, muris kredi borçlusu S. A.’nın, davalı bankanın kredi geri ödeme tablosuna göre ölüm tarihi olan tarihi itibarıyla, TL bakiye kredi borcu bulunduğu, poliçe teminatının TL olması sebebiyle, TL davacılar zararının oluştuğunu, davalı bankanın tarihli yazısında belirttiği TL bakiye kredi borcu bulunduğuna ilişkin bildiriminin dayanağının dosya kapsamında banka tarafından ispat edilmediğini, davacı R. A.’nın kredi borçlusu eşi S. A.’nın tarihinden dava tarihine kadar yaptığı ödeme tutarının TL olduğu, yeterli teminatlı poliçe düzenletmiş olunsa idi, bu miktarın sigorta şirketi tarafından ödenecek poliçe tazminatı kapsamında yeralacağını, dava konusu ihtilafın, sigortacı- sigortalı arasındaki bir ihtilaf olmadığı, dava dışı sigorta şirketinin düzenlenen poliçeye uygun olarak poliçe teminatını ödediği kanaatine vardıklarını belirttikleri anlaşılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda davacının iddiası, davalının yanıtları, bilirkişi raporu, ibraz edilen deliller ve dosyada bulunan diğer tüm belge ve delillerin objektif ve kül halinde değerlendirilmesinde; Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı bankaca sözleşme uyarınca kredi sözleşmesine göre düzenlenen poliçenin hatalı olduğu bu sebeple vefat gerçekleşmesine rağmen kredi borcunun poliçeye dayalı olarak karşılanmadığı gerekçesiyle, davacı R. A. tarafından ödenen toplam TL’nin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalı bankadan alınması, kefillerin ve mirasçıların kredi sözleşmesi uyarınca davalıya TL borcunun olmadığına karar verilmesi talep etmiş, davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dosyasında, davacıların murisinin davalı bankadan TL bedelli Tüketici kredisi kullandığı, kredi dönüşünün TL olarak belirlendiği taksit süresinin 144 ay olduğu, kredi borçlusu adına F. Emeklilik ve Hayat tarafından AKM12008000322 numaralı “YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi” düzenlendiği, poliçe ekinde yer alan aylara göre azalan kredi borcu miktarının TL olduğu, rizikonun gerçekleşmesi üzerine sigorta şirketi tarafından TL poliçe limitinin ödendiği hususları taraflar arasında anlaşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık sigorta şirketine davalı banka tarafından düzenletilen poliçe ile ilgili teminat limiti konusunda hatalı bilgi verildiği, 144 ay olarak kararlaştırılan geri ödeme süresi göz ardı edilerek tüm borcun 1 yıllık sürede geri ödeneceği varsayımıyla azalan bakiyelerin belirlendiği, dolayısı ile poliçe teminatı hususundadır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi Muris S. A. tarafından davalı bankadan kullanılan Tüketici Kredisi sözleşmesi ve eki geri ödeme planları ile bankanın ödemeler listesi ve diğer belgeler incelendiğinde muris S. A.’nın imzası olan tarihsiz “kredi sigortası başvuru formunda”, vefat teminat tutarı olarak TL kayıtlanmıştır. Teklife Diyarbakır şubesi imza koymuş, sigorta süresi olarak 1 yıl kararlaştırılmıştır. Teklif tarihi bulunmamakta olup, kredinin başlangıç tarihi olarak tarihi yer almaktadır. başlangıç tarihli kredi ile ilgili bir sözleşme dosyada bulunmamaktadır. Bu teklifle ilgili olarak düzenlenen ve müşteri imzası taşıyan poliçe de dosyada bulunmamaktadır. Ayrıca poliçenin ne tür olarak düzenleneceği konusunda da ayrıntı başvuru formunda yer almamaktadır. teklif tarihli herhangi bir poliçe numarası yer almayan aylık azalanlı kredili hayat sigortası başlıklı bir poliçe davalı banka tarafından tarihli yazı ekinde sunulmuş ise de, dava dışı F. Emeklilik ve Hayat tarafından tarih 11-2281-2010 referans sayılı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne hitaben gönderilen yazı ekinde sunulan poliçe ile bu poliçenin uygunluk göstermediği görülmüş, dava konusu ihtilaf açısından, davacı delili olarak gönderilen poliçe ve sigorta şirketinin gönderdiği poliçe birbiri ile uygunluk oluşturması açısından dikkate alınması gerekmiş olup, bilirkişi tarafından değerlendirmeye alınan AKM12008000322 numaralı “YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi” esasen rizikonun gerçekleştiği, tarihinden sonra tarihinde tanzim edilmiş olup, sigorta şirketi bu poliçeyi dikkate alarak TL tazminat ödemekle exgarcia hatır ödemesi ödeme yapmıştır. Davalı bankanın sunduğu murisin imzasını taşıyan teklif formuna süresi içinde poliçe düzenletilmemiş ancak riziko gerçekleştikten sonra geçmişe yürürlü olarak tarihinde poliçe düzenletilmiştir. Davalı bankanın başvuru formuna imza koyarak başvuruyu almış olmasına rağmen, poliçeyi vadesi içinde düzenlememiştir. Davalı banka tarafından tarihli yazısı ekinde sunulan kredi hesap ekstresinin incelenmesinde; tarihinde kredi bakiyesi TL olarak belirtilmiş olup, ölümün gerçekleştiği 9/2009 tarihinde TL olarak kredi bakiyesi görünmektedir. AKM 12008000322 numaralı “YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi” nin düzenlendiği, tarihinde banka borcu TL olup, geçmişe yürürlü olarak düzenlenen poliçenin vade başlangıç tarihi olan tarihinde TL kredi borcu bulunmaktadır. Poliçe, TL olarak Ocak/2009 tarihinden başlamak üzere azalan bakiye esası ile düzenlenmiş olup, ekindeki teminat tablosu sunulmuştur. Müşteri ile banka arasındaki geri ödeme tablosuna göre, davacıların murisinin ölümü tarihi olan tarihinde bakiye kredi borcu TL olmasına rağmen, poliçede azalan kapitalli miktar TL’dir. Bu haliyle poliçe azalan teminat limitleri gerçeğe uygun olarak belirlenmemiş olup; TL= TL eksik kararlaştırılmıştır. Kredi Borçlusu S. A.’nm ölümü tarihi olan tarihi ile davanın açıldığı tarihi itibarıyla yapılan ödemeler 49. Taksit ile 66. Taksit arasında yer almaktadır. Buna göre ödemeler toplamının davacı R. A. tarafından muris eşinin ölümü sonrasında dava tarihine kadar istirdadı istenen TL taksit ödemesinde bulunulmuştur. Davacıların murisleri tüketici kredisi borçlusu S. A.’nm ölümü tarihinde, hayat poliçesinde teminata alınan riziko gerçekleşmiş olacağından, azalan kapital esasına göre, 9/2009 vadeli teminat limitinin TL olması kaydıyla kredi borcunun tamamı poliçe kapsamından karşılanabilecektir. Ancak, mevcut fiili duruma aykırı olarak poliçede teminat tablosu düzenlenmiş olmakla, davacılar nezdinde TL zarar meydana gelmiştir. Tüketici Kredisi sözleşmesinin “sigorta ile ilgili hükümler” başlığını taşıyan 7. Maddesi “Müşteri, işbu sözleşme hükümlerine göre Banka’ca gerekli görüldüğü ve daha önceden aynı koşullarda başka bir hayat sigortası olmadığı takdirde, açılacak kredi sebebiyle BANKANIN BİLDİRECEĞİ TUTAR VE RİSKLER İÇİN hayat sigortası yaptırmayı ve bunu Banka’ya belgelemeyi, kredi ilişkisi devam ettiği sürece sigortayı aynı koşullarda yenilemeyi, yenilemediği takdirde bankanın re’sen yenilemeye hakkı ve yetkisi bulunduğunu ve sigortalar ile ilgili tüm prim ve masraflarla gider vergilerini ayrıca ödeyeceğini ve poliçede Banka’nın dain-i mürtehin olacağını, kabul beyan ve taahhüt eder” şeklindedir. Madde düzenlemesinde ihtilafa konu olay açısından önem taşıyan bölüm “BANKANIN BİLDİRECEĞİ TUTAR VE RİSKLER İÇİN” ibaresidir. Hayat poliçeleri ihtiyari poliçeler olup, banka tarafından verilen kredinin teminatını oluşturmak amacıyla düzenlenmesi kredi sözleşmelerinde bu yolda konulan hükmün gereğidir. Bu sebeple, yapılacak poliçenin asgari olarak kredi borcu miktarını karşılayacak limitle düzenlenmesi esastır. Hayat poliçeleri 2 tür düzenlenmektedir. Bir kısmı sabit limitle kredi borcunu da kapsayacak miktarda ancak kredi borcunun taksitlerinin ödenmesinden bağımsız olarak, azalmayan sabit miktarlı hayat poliçeleri olarak düzenlenmekte, banka poliçe üzerinde rehin alacaklısı olarak yer almakta, riziko gerçekleştiğinde bankanın kredi borcu tahsil edilerek üstünde ödenecek bakiye kalması halinde sigortalının mirasçılarına ödenecek şekilde olmaktadır. Dava konusu poliçede olduğu gibi bazı poliçelerde ise, tamamen kredi borcuna endeksli bir poliçe limiti kararlaştırılmakta, bu poliçelerde ekinde bulunan teminat tablosuna göre, azalan kapitalli olarak teminat limiti belirlenmektedir. Kredi borçlusunun vefat ettiği tarihteki poliçe teminat limiti, bankanın geri ödeme tablosunda müşterisinin borcunu gösteren miktar ile örtüşmekte olup, vefat tazminatının ödenmesi ile borç sona ermektedir. Bu poliçelerde artan bir limit olmadığından mirasçılara ödenecek bir bakiyede bulunmamaktadır. Dava konusu poliçe tür olarak, “YTL aylık azalan kapitalli MH Poliçesi” olarak düzenletilmiştir. Hayat poliçeleri ihtiyari nitelikte poliçeler olmasına rağmen, kredi kuruluşu olan bankalar tarafından hayat poliçesi yaptırma zorunluluğu, kredi tahsisi için şart koşulmakta, bu husus sözleşme maddesi olarak özel düzenlenmektedir. Poliçedeki limitlerin belirlenmesi konusundaki yetki kredi sözleşmesinde açıkça “BANKA” ya verilmiştir. Sözleşmenin 7. Maddesinde yer alan “….açılacak kredi sebebiyle BANKANIN BİLDİRECEĞİ TUTAR VE RİSKLER İÇİN hayat sigortası yaptırmayı ve bunu Banka’ya belgelemeyi, kredi ilişkisi devam ettiği sürece sigortayı aynı koşullarda yenilemeyi, yenilemediği takdirde bankanın re’sen yenilemeye hakkı ve yetkisi bulunduğunu…” şeklindeki taahhüt ihtiyari nitelikteki hayat poliçelerini kredi açısından zorunlu hale getirmektedir. Dava konusu ihtilaf poliçedeki teminatların miktarı ile ilgilidir. Bankanın düzenlenecek poliçedeki miktarları ve şartları belirleme konusunda tek yetkili olduğu sözleşme maddesi ile ortaya konulmuş olması karşısında, dava konusu poliçedeki vefat tarihindeki teminatın, kredi borcunu karşılamamasının sorumluluğu da davalı bankanın olacaktır. Davalı banka, hem kredi veren hem de poliçe düzenlenmesine aracılık eden acente durumundadır. Bu sebeple kendi menfaatini ilgilen poliçenin düzenlenmesinde azami özeni göstermekle yükümlüdür. Poliçenin düzenlendiği ve devam ettiği süreçte, teminat limitlerini, kontrol etme imkânına sahiptir. Ayrıca davalı banka tarafından, sunulan sigorta başvuru formu ile sigorta yaptırılması konusunda müşteri S. A.’nın başvurusu bulunduğu anlaşılmaktadır. Başvuru formunda prim ödenmesi ile ilgili kredi kartı numarası da verilmiştir. Düzenlenecek poliçenin teminat limiti ve şartlarının banka tarafından belirleneceği yolundaki kredi sözleşmesinin 7. Maddesi hükmü karşısında, artık poliçedeki teminatların belirlenmesi yükümlülüğü bankaya geçmiştir. Davalı banka hayat sigortası teminat limitlerini kontrol etme yükümlülüğü olmasına rağmen krediye uygun teminat limitli poliçe düzenletmediğinden, dosyaya ibraz edilen poliçenin riziko gerçekleştiği andaki kredi borcunu karşılamaması nedeni ile davalı bankanın bakiye kredi borcundan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacıların murisi tarafından kullanılan kredi nedeni ile düzenlenen hayat sigortasının kullanılan krediye uygun olarak düzenlenmemesinden davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldıktan sonra davacıların taleplerinin değerlendirilmesi gerekir. Davacılar vekili dava dilekçesinde dava tarihine kadar murisin eşi R. A. tarafından ödenen toplam TL’nin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline, kefillerin ve mirasçıların kredi sözleşmesi uyarınca davalıya TL borcunun olmadığına karar verilmesi talep etmiş, yargılama esnasında söz konusu kredi borcu ödenmiş ve davacılar ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Söz konusu kredi borcu nedeni ile davalı bankaya yapılan ödeme miktarının bildirilmesi için davalı banka şubesine müzekkere yazılmış, verilen yanıtta davacıların murisinin vefat tarihi olan tarihinden dava tarihine kadar TL ödendiği, dava tarihinden tarihine kadar TL ve tarihinden kapama tarihine kadar TL olmak üzere vefat tarihi olan tarihinden kredi borcunun kapandığı tarih olan tarihine kadar toplam TL ödeme yapıldığı anlaşılmış olup, söz konusu kredi borcu ile ilgili düzenlenen hayat sigortasının kredi borcunu karşılar nitelikte düzenlenmesinden davalı sorumlu olduğundan, davacıların ödemek zorunda kaldıkları toplam TL. den davalı bankanın sorumlu olduğu kanaatine varılmış ve söz konusu bedelden dava tarihine kadar ödenen TL miktarın dava tarihinden itibaren, bakiye miktarın ise her bir ödemenin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacılara verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M Gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere; 1-Davanın KABULÜ ile a- TL. nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, b-Davacılar tarafından yargılama devam ederken söz konusu kredi nedeni ile davalı bankaya ödenen toplam TL. nin her bir ödemenin davalı bankaya ödendiği tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacılara verilmesine, 2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli TL harçtan peşin davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına, 3-Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 200,00 TL bilirkişi ücreti, 40,00 TL tebligat gideri ve 66,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 306,00 TL nin davalıdan tahsiline, davacılara verilmesine, 5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6- Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın istek halinde yatırana iadesine, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 6100 sayılı HMK. Nın geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK. nun 432. maddesi gereğince 15 gün içerisinde tarafların Mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka Mahkeme aracılığı ile Mahkememize gönderecekleri bir dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/05/2014 YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ ESAS NO 2014/33348 KARAR NO 2015/27170 KARAR TARİHİ. Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı TEB vekili avukat Veysi Alphan geldi. Davacı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılan 8,807,09 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, gününde oybirliğiyle karar verildi. KAYNAK
Şikayet54 Ocak 0519 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Poliçesi İadesi Denizbank tarafından yeniden yapılandırılan kredi borcuma istinaden Metlife tarafından yapılan tarih ve 76883023 numaralı aylık azalan temi...Devamını oku Nurten'in Teşekkür Mesajı22 Ocak 0519 “Bugün poliçe ücretim iade edildi. Teşekkürler Metlife.” 291görüntüleme18 Ocak 1643 Çözüldü Özlem Şikayetini Yayından Kaldırdı Aralık 2021 0530 Metlife Emeklilik Ve Hayat Kimse Çözüm Bulmuyor Banka Metlife sigorta şirketine, sigorta şirketi bankaya atıyor topu ama kimse çözüm bulmuyor. Cayma sürelerini geçirtiyor ve işlem yapmıyorlar. Denizbank müşterisiyim. Ayrı ayrı zamanlarda 4 adet kredi kullandım. Her seferinde ayrı ayrı Metlife sigortasını zorunlu olarak yaptılar. Sonra iptal edebi...Devamını oku 1 Destekçi Kasım 2021 1047 Metlife Emeklilik ve Hayat Sigortası İptal Sorunu Denizbank'tan kullanmış olduğum bireysel krediye istinaden hesabımdan Metlife 748**614 poliçe numaralı yıllık azalan teminatlı uzun süreli hayat sigortası adı altında 747,66 TL prim tahsil edilmiştir. Yasal olan cayma hakkımı kullanarak iptal edilmesini çekilen tutarın hesabıma iade edilmesini, aksi...Devamını oku 1 Destekçi Kasım 2021 1245 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Kart Borcum Güvende Sigortası İptal Değerli müşterimiz, bordrolu çalışanlar için istemdışı işsizlik, bordrolu çalışan olmayanlar için ise kritik hastalıklar teminatı içeren 74743641 numa...Devamını oku Emel'in Teşekkür Mesajı18 Kasım 2021 1245 “Sorunum çözüldü” 580görüntüleme15 Kasım 2021 1603 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Yasal Cayma Hakkı Denizbank'tan kullanmış olduğum bireysel krediye istinaden hesabımdan Metlife 75372*** poliçe numaralı yıllık azalan teminatlı uzun süreli hayat sigor...Devamını oku Mustafa'nın Teşekkür Mesajı15 Kasım 2021 1603 “Hızlı bir şekilde dönüş yapıldı ve sorunumu çözdüler teşekkürler” Kasım 2021 0406 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Sigorta Poliçemin İptali Ve Ücretin Tarafıma İadesi Denizbank tarafından yeniden yapılandırılan kredi borcuma istinaden Metlife tarafından yapılan tarih ve 74736017 numaralı aylık azalan temi...Devamını oku Nurten'in Teşekkür Mesajı09 Kasım 2021 0406 “Teşekkürler Metlife” 713görüntüleme27 Ekim 2021 2332 Metlife Emeklilik Ve Hayat Sigorta İptali İstiyorum Denizbank'tan kullanmış olduğum krediye istinaden yıllık azalan teminatlı uzun süreli hayat sigortasının iptalini istiyorum. Poliçe no 74845324 bir türlü çözülemiyor bu sorun. Cayma hakkı denen bir şey var. Metlife gibi bir firmaya bu kadar sorumsuz davranmak oku Eylül 2021 1423 Metlife Emeklilik Ve Hayat Denizbank Kredi Sigortası Yapmış Bilgilendirme değerli müşterimiz, Denizbank a. S. Kahramanmaraş şubesi'nden kullanmış olduğunuz krediye istinaden 73764732 numaralı aylık azalan teminatlı uzun süreli emekli hayat sigortası sertifikanıza ulaşmak için... Bana böyle bir mesaj geldi ben bu sigortanın iptal edilmesi istiyorum benim ona...Devamını oku 1 Destekçi Çözüldü Mehmet'in Teşekkür Mesajı30 Ağustos 2021 2302 “Şikayetimi aynı gün içerisinde çözüme kavuşturdular. Teşekkürler Metlife, teşekkürler Şikayet var ailesi.” Mehmet Şikayetini Yayından Kaldırdı Ağustos 2021 1618 Metlife Emeklilik Ve Hayat Zorunlu Sigorta İptali Denizbank internet şubesinden, ihtiyaç kredisi kullandım. Hayat sigortası mecburiyeti olmamasına rağmen, Metlife Emeklilik ve Hayat ve poliçe numarası733446** olan yıllık azalan teminatlı uzun süreli hayat sigortası adı altında toplam poliçe bedeli pirimi olarak tarafımdan 1,789,44 TL alınmıştır. H...Devamını oku Çözüldü Ahmet'in Teşekkür Mesajı11 Ağustos 2021 0916 “İlgi ve alakanıza çok teşekkür ediyorum” Ahmet Şikayetini Yayından Kaldırdı Temmuz 2021 1135 Metlife Emeklilik Ve Hayat Hak Etmiş Olduğum İşsizlik Tazminatı Ödemiyor Metlife sigortaya yaptırmış olduğum ve işsizlik teminatı bulunan hayat Sigortası istemiş olduğu bütün evrakları gönderme rağmen bir sürü bahane üreterek hak etmiş olduğum tazminatı ödemiyor. Fakat işsizlik tazminatının durumunu sormak için müşteri hizmetlerini aradığımda sürekli farklı bir şey çıkma...Devamını oku Temmuz 2021 0033 Buse Şikayetini Yayından Kaldırdı Haziran 2021 0950 Metlife Emeklilik Ve Hayat Habersiz Poliçe Daha önce iptal ettirmeme rağmen haberim olmadan böyle poliçe düzenlenmiş. Değerli müşterimiz, bordrolu çalışanlar için istem dışı işsizlik, bordrolu çalışan olmayanlar için ise kritik hastalıklar teminatı içeren numaralı kart borcum güvende hayat sigortası poliçeniz düzenlenmiştir. oku Çözüldü Betül'ün Teşekkür Mesajı11 Haziran 2021 1306 “Teşekkür ederim” Betül Şikayetini Yayından Kaldırdı 237görüntüleme12 Mayıs 2021 1229 Çözüldü Metlife Emeklilik ve Hayat Krediye İstinaden Yapılan Hayat Sigortası Bedelini İadesi tarihinde Denizbank tarafımdan yeniden yapılandırılan kredi borcuma istinaden Metlife tarafından yapılan 71182439 numaralı uzun süreli yıll...Devamını oku Nurten'in Teşekkür Mesajı12 Mayıs 2021 1229 “Metlife yetkilileri kısa sürede bana dönüş yaparak şikayetimi çözdüler. Çok teşekkürler Metlife.” Çözüldü Mustafa'nın Teşekkür Mesajı26 Nisan 2021 1545 “Az önce aradılar sorunum çözüldü. Metlife çok teşekkür ederim.” Mustafa Şikayetini Yayından Kaldırdı Nisan 2021 1407 Metlife Emeklilik Ve Hayat Cayma Hakkıma Rağmen Poliçeyi İptal Etmiyor tarihinde Denizbank'tan kredi alırken bana zorunlu tutulan 70620822 numaralı Yıllık Azalan Teminatlı Uzun süreli Hayat Sigortası yasal cayma hakkıma rağmen iptal edilmiyor. Yapılan sözleşmedeki cayma hakkı ile ilgili olan bölümler ekte yer almaktadır. Hesabımdan çekilen sigorta ücretleri...Devamını oku 927görüntüleme15 Mart 2021 1340 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Metlife Kart Borcum Güvende! Bordrolu çalışanlar için istemdışı işsizlik, bordrolu çalışan olmayanlar için ise kritik hastalıklar teminatı iceren70****77 numaralı Kart Borcum Güve...Devamını oku Hilal'ın Teşekkür Mesajı15 Mart 2021 1340 “Sorunum kısa sürede çözüme kavuştu, teşekkürler.” Çözüldü Mehmet'in Teşekkür Mesajı15 Mart 2021 1218 “Kısa zamanda çözüme kavuşturdular teşekkürler” Mehmet Şikayetini Yayından Kaldırdı Çözüldü Pinar'ın Teşekkür Mesajı28 Ocak 2021 2319 “Şikayetimi gece saatlerinde bildirdim. Ertesi gün mesai saatleri içinde dönüş oldu ve dedikleri zamanda para iademi Pinar Şikayetini Yayından Kaldırdı Ekim 2020 1832 Çözüldü Metlife Emeklilik ve Hayat Sigorta İptali Ve Ücret İadesi tarihinde kullanmış olduğum ihtiyaç kredisine istinaden hesabımdan kesilen 67275050 numaralı uzun süreli yıllık azalan teminatlı hayat sigo...Devamını oku Onur'un Teşekkür Mesajı20 Ekim 2020 1832 “Teşekkür ederim Metlife tarafından bu sabah arandım ve 3 is günü içerisinde ücret iadem hesabıma aktarılacakmış” Ekim 2020 1022 Çözüldü Metlife Emeklilik Ve Hayat Onaysız Yenilenen Poliçe Metlife emeklilikten tarafımıza gelen SMS te "Kart borcum güvende işsizlik teminatlı hayat sigortası" adı altında 6694**15 numaralı poliçemin yenilene...Devamını oku Mehmet'in Teşekkür Mesajı13 Ekim 2020 1022 “Metlife sigorta poliçesi iptal işlemimimi kısa zamanda gerçekleştirdi, ilgilerinine teşekkür ederim.”
azalan teminatlı hayat sigortası yargıtay