15 Beslenire Sağlığın Temelidir: Bestesıms Eğitimi Prof. Dr. Ayşe BAYSAL* Beslenme, insan sağlığını etkileyen en önemli etmendir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, büyüme ve gelişmeyi engeller, çalışma gücünü azaltır, sağlık harcamalarını artırır ve yaşam sürecini kısaltır. JFSJjn. Yeterli ve Dengeli Beslenme Sağlığın Temelidir. Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır. Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında Yetersiz Beslenme oluşur. İnsanın yaşamı için 50’ ye yakın besin öğesine gereksinimi vardır. İnsanın, sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında,büyüme ve gelişme engellenir, sağlık fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolandığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma Dengesiz Beslenme denir. Dengesiz beslenmenin önlenmesinde beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır. Yeterli ve Dengeli Beslenen Kişiler Sağlam ve sağlıklı bir görünüştedir. Hareketli ve esnek bir bedene, Muntazam bir cilde, canlı ve parlak saçlara ve gözlere, Kuvvetli, gelişimi normal kaslara, Çalışmaya istekli kişiliğe, Boy uzunluğuna uygun vücut ağırlığına, Normal zihinsel gelişme, Sık sık hasta olmayan bir yapıya sahiptir. Yetersiz ve Dengesiz Beslenenler ise; Hareketleri ağır ve isteksiz Sağlıksız genel görünüşte aşırı zayıf veya şişman Pürüzlü, kuru, sağlıksız cilt yapısına, Şişman veya zayıf vücut yapısına, Sıksık baş ağrısından şikayet eden İştahsız, yorgun, isteksiz bir yapıya sahiptir. Hamilelik süresince bebeğiniz için yapabileceğiniz en iyi şey onun gelişimi için yeterli ve dengeli beslenmektir. Bebeğinizin dünyaya hazırlık süreci olan bu aşağı yukarı dokuz aylık periyotta onun zihinsel ve fizyolojik olarak en iyi şekilde gelişebilmesi için sizin beslenme programınız sandığınızdan çok daha önemlidir. Yapılan son araştırmalar anne adayının hamilelik dönemindeki beslenme alışkanlığının bebeğinin gelecekteki beslenme alışkanlığı üzerinde de belirleyici faktör olduğu saptanmıştır. Bunlara rağmen hamilelikte yetersiz beslenme durumunda bebeğinizin görebileceği zararlardan da haberdar olmanız Beslenme Eğiliminde Olan Anne AdaylarıAnne olmak isteyen kadınların hamilelik sürecinden önce beslenmesinde bazı değişiklik yapmaya başlaması ve hatta bebeğin gelişimi için çok büyük öneme sahip olan folik asit ve demir gibi minerallerin takviyelerini kullanmaya başlaması gerekmektedir. Ancak tüm bunların ötesinde bazı anne adaylarının bu süreci göz ardı ederek yetersiz beslenme eğiliminde olduğu adayının önceki hamileliğinden kısa bir süre sonra tekrar hamile kalmasıAnne adayının 18 yaşından küçük olmasıGebelik boyunca şiddetli mide bulantısı ve kusma şikâyeti olan anne adaylarıHamileliği rağmen sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımına devam eden anne adaylarıYüksek oranda anemisi olan anne adaylarıHIV pozitif geçmişi olan anne adaylarıHamilelik öncesinde de yeme bozukluğu olan anne adaylarıAnne adayının kronik hastalığı olması ve bunun yeme düzenini olumsuz etkilemesiİstenmeyen gebeliklerİkiz ve çoğul hamileliklerde annenin yeterince beslenememesiHamilelik sürecindeki anne adayının yetersiz ve dengesiz beslenmesi hem kendisi hem de bebek için bazı zorluklar ve bedensel zararlar ortaya açıdananne adayının yediği her türlü besine ortaktır aslından bebek ve yetersiz beslenme sadece bebeği beslememe değil annenin de bu süreçte güçsüz ve yorgun olması anlamına Yetersiz ve Dengesiz Beslenmenin EtkileriAnne adaylarında yetersiz ve dengesiz beslenme bağlı olarak kansızlıkla birlikte aşırı yorgunluk, bitkinlik, gözaltlarında morluklar oluşmaya başlar. Annenin bağışıklık sisteminin de zayıflamasıyla çabuk hastalanmaya ve zor toparlanmaya başlar. Bu durum aynı şekilde bebeğe de yansıyacaktır. Ayrıca yetersiz beslenme sonucunda bebeğin erken doğması, düşük kiloyla doğması, doğum kusuru olması ve yenidoğan kaybına kadar birçok sorunlu doğum dengesiz beslenme sadece az yemek değil aynı zamanda anne adayının sağlıksız beslenmesi özellikle fastfood ve katkı maddesi içeren gıdalar tükenmesidir. Bu tarz beslenme alışkanlığı da anne ve bebek sağlığı için tehlikedir ve dengesiz beslenmenin farklı bir boyutudur. Bu tarz beslenme de annenin aşırı kilo alımına ve buna bağlı olarak gebelik şekeri ve hipertansiyon tarzı rahatsızlık yaşamasına sebep olur. Bebeğin gelişimi için ihtiyaç duyduğu kaliteli besinler alınamadığından bebek yine protein, demir, kalsiyum, çinko, folik asit, omega-3 gibi fizyolojik ve nörolojik gelişimi için gerekli olan vitamin ve mineralleri alamadan doğmak zorunda kalır. Annesinin hamilelikte yetersiz ve dengesiz beslenmesi dolayısıyla gelişim geriliği ve doğum kusurlarıyla dünyaya gelen bebek için sağlıklı bir yaşam şansı anne karnındayken riske atılmış demektir. 21 Aralık 2021 12 Sal, 2021 855 tarihinde düzenlendi 80 kez okundu Sağlıklı ve Düzenli Beslenmenin Faydaları Kişi sağlığına önem vermesi halinde, sağlıklı ve düzenli beslenmeyi kendine borç bilmiş bir şekilde hareket etmelidir. Sağlığın başında gelen temel konu, beslenmektir; beslenmek insanların temel ihtiyacı olarak da sayılıyor. Bu ihtiyacın yanlış yollardan ve yanlış gıdalardan giderilmesi halinde, kişi sağlığına oldukça fazla derecede zarar verme eyleminde bulunur.. Bu durum bilinçsizce yapıldığı takdirde, kişi farklı rahatsızlıklara ve zemin hazırladığı birçok hastalıkla baş başa kalabilir. Sağlığınıza önem vermeniz durumunda, düzenli ve sağlıklı beslenmeyi bilinçli bir şekilde uygulamanız gerekiyor; hastalıklara karşı vücudunuzun dayanıklı ve kuvvetli olmasını istiyorsanız sağlıklı besinler tüketmelisiniz. Sağlıklı besinleri tüketmeniz halinde, vücudunuzun savunma mekanizması yani bağışıklık sistemi olarak adlandırılan sistem güçlenir ve virüslere karşı bir kalkan haline gelir. Alınması gereken besinler ve tüketilmesi gereken gıdaların yeterli bir şekilde 3 öğün olarak ayrılıp tüketilmesine düzgün ve sağlıklı beslenme diyebiliriz. Öğünlerin bir tanesinde fazla kalori tüketip diğer ikisinde az kalori tüketmek veya iki öğün yemek, öğünleri beşe çıkartmak kişi için fazlasıyla sağlıksız bir durum olabilir. Kişinin gün içerisinde alması gereken kalori miktarını tamamladığında ve gerekli proteini tükettiğinde, formda kalması muhtemel bir durumdur; ancak kişi gereksiz yağlardan ve zararlı şekerlerden tüketmesi halinde formunu koruyamaz bir hale gelir. Bu durumun ilerisi aşırı kilo alma durumuna gelir ve obezite rahatsızlığını yaşaması muhtemel bir seçenektir. Sağlıksız bir beslenmenin insana getirdiği rahatsızlıklar ve hastalıklar bulunmaktadır. Beslenmenin önemini oldukça kapsamlı bir şekilde araştırdığımız bu yazımızda, uzmanlarında tavsiyelerinden yola çıkarak, başlıklar altında maddelemiş olduğumuz yazılarımızı, tavsiyelerimiz ve gerekli bilimsel açıklamalarımızla da şekillendirmiş bulunduk. Dengesiz ve Sağlıksız Beslenmenin Sağlığa Zararları Kişinin gün içerisinde enerjisi neredeyse hiç yoktur; hareketlerinde de oldukça halsiz bir tavır sergiler. Hareketlerinin ağırlığından dolayı, gün içerisinde birçok kez yürümeye dahi üşenebilirler. Bu durum insanın benliğinde alışkanlık haline gelmiş durumdaysa, kişinin hayat konforunu ve yaşamını negatif yönde birçok faktörden dolayı etkiler. Cilt sağlıkları ve bakımları oldukça yetersiz ve kötü gözükür. Ciltlerinin durumu, kuru ve kötü izler ile kaplıdır; yani fazlasıyla sağlıksız gözükürler. Bu durum kişinin özsaygısından özgüvenine kadar etki eder. İştahsız ve yorgun bir bünyeye sahiptirler. Vücut yapılarının da böyle bir kimliğe bürünmesi muhtemel bir durumdur; bu durumsa sağlıksız ve dengesiz beslenen kişilerin psikolojilerini etki altına alır ve genel bir huzursuzluk yaratabilir. Bu durumun ilerlemesi halinde, kişinin sürekli bir şekilde sağlıksız beslenmesi durumunda, ruhsal problemler de ortaya çıkabilir. Uzmanların söylediklerine göre, sağlıksız beslenen kişiler gün içerisinde baş ağrılarına da katlanmak zorunda kalırlar. Baş ağrısı şikayeti olan kişilerin, gün içerisinde tükettiği besinlere ve öğünlere dikkat etmesi öneriliyor. Kilo ve boy endeksleri açısından oldukça yetersiz ve kötüdürler. Birbirlerine uyuşmayan kiloları ve boyları kişilerde ayrıca sağlık problemleri yaratabilir. Bu durumun kısaca özeti kişiler, obezite veya kemik erimesi durumlarına yakalanabilirler. Dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerin hayat konforları düştüğü gibi, mide problemleri de ortaya çıkmaktadır. Mide rahatsızlığı yaşayan çoğu kişi, sağlıksız ve dengesiz beslenmektedir. Mide rahatsızlıkları ise, reflü, gastrit, ülser, kabızlık, ishal gibi hastalıklardır. Bu durumların yanında, sindirim sisteminde oldukça problemli anlar yaşanabilir; kişinin beslenmesinden ötürü hazımsızlıkta oluşabilir. Yukarıda da görmüş olduğunuz üzere dengesiz ve sağlıksız beslenmenin ardından, vücudunuza ve ruhunuza gelecek birçok zarar bulunmaktadır. Mide problemleri, kilo artışı veya kilo düşüşü, cilt sağlığı ve bakımı, iştahsızlık, yorgunluk, baş ağrısı, enerji düşüklüğü, huzursuzluk hissetmek ve yaşamak istemiyorsanız, beslenmenizi düzgün bir şekilde ayarlamak zorundasınız. Gün içerisinde tüketmekten kaçınacağınız, aşırı yağlı besinler, zararlı yağlar, zararlı şekerler sağlığınız açısından çok mühim bir durumdur. Beslenme programını protein ve karbonhidratlara oranla ayarlamanız tavsiye edilmektedir. Sağlıklı ve Düzenli Beslenmenin Sağlığa Faydaları sağlıklı ve düzenli beslenmek Sağlıklı ve düzenli beslenme ile ilerleyen insanlar, gün içerisinde kendilerini oldukça enerjik ve canlı hissederler. Bu durum insana ayrı bir ruhani huzur vermektedir; ayrıca dayanıklı ve sağlam bir bünyeleri vardır. Esnek ve fiziksel aktivitelerde oldukça yeterli seviyededirler. Güç ve enerji konusunda eksik kalmadıkları için, birçok spor branşında da başarılı duruma gelebilirler. Sporcu insanların başarılı olmalarındaki en temel sebepte beslenme durumlarıdır. Beyin sağlıkları ve ruh sağlıkları oldukça üst seviyededir. B12 Açısından yeterli olan vücut, beyin sağlığı açısından oldukça kuvvetlidir; kişi hızlı düşünür ve kendini birçok durumda iyi telaffuz edebilir. Ruhani huzurları da genelleme yapacak olursak, yüzde yetmişin üzerinde kişinin sağlıklıdır. Sağlıklı beslenmenin bir getirisi de, uzun süre boyunca hasta olmamaktır. Kişilerin beslenmelerine dikkat etmesi sonucunda, bağışıklık sistemleri oldukça kuvvetlenir ve bu savunma mekanizması vücudu hastalıklara karşı korur. Mide rahatsızlığı veya mide problemleri yaşamazlar. Bu durumsa midelerine doğru besinlerin girmesinden dolayı oluşmaktadır. Kilo ve boy endeksi tam ve uygun bir seviyededir. Bu durumsa, kişinin fiziksel aktivitelerde ve egzersizlerde formda olmasını sağlar. Yukarıda görmüş olduğunuz üzere, sağlıklı beslenmek, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam demek. Ne derecede iyi beslenirseniz, bunun karşılığını o kadar hayat konforu ve yaşama sevinci olarak alıyorsunuz. Beslenmek insanın temel ihtiyaçlarından birisi olsa da, sağlıklı beslenmek insanın katiyen yapması gereken bir durumdur. Kendinize ve hayatınıza önem veriyorsanız, düzenli ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dileriz. Okunma 80 Benzer Yazılar 2021 Yılında Saç Ekimi Fiyatları Nasıl Değişti? Saç ekimi işlemlerinin dünyada en kaliteli yapıldığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Ülkemizde saç ekimi uygulamaları başarılı bir şekilde yapılıyor. 2021 yılında saç ekimi fiyatlarıdeğişiklik gösteriyor.… Sağlıklı Zayıflamak İçin Nasıl Beslenmeliyiz? Sağlıklı görünmek ve sağlıklı bir yaşam sürebilmek için fazla kilolardan arınmak gerekiyor. Öncelikle sağlıklı zayıflamak için kendinizi asla uzun süre aç bırakmamalısınız. Aç kalmak kısa… Yeterli ve Dengeli Beslenmenin Önemi nedir? Yeterli ve dengeli beslenme yaşamın her döneminde insan sağlığının temelini oluşturur. Yeterli ve dengeli beslenme herkes için aynı değildir. Burada yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite durumu, diyabet ve hamilelik gibi özel diyet gerektiren durumlar beslenmenin içeriğini değiştirir Okul çağı, çocuklar için fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin hızlı olduğu, yaşam boyu devam edebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu, yetişkinlik hastalıklarının gelişimi açısından ise en riskli dönemdir. Bu dönemde yaygın olarak görülen beslenme sorunları; • D vitamini, kalsiyum ve iyot yetersizlikleri ile demir eksikliği anemisi, • Şekerli ve yağlı gıdaların fazla tüketilmesiyle şişmanlığın ortaya çıkması, • Yeme bozuklukları, • Diş çürükleridir. Beslenme konusundaki araştırmalar, yetersiz beslenme kadar aşırı beslenmenin de sağlığı ve yaşam süresini olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Yeterli ve dengeli beslenmek için • Enerji harcanmasına uygun beslenilmeli, • Öğün atlanmamalı, • Besin çeşitliliği artırılarak her öğünde farklı besin gruplarından tüketilmeli, • Özellikle meyve, sebze ve protein içeren besinler her gün tüketilmeli, • Besin değeri düşük ve enerjisi yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Besin gruplarından süt ve süt ürünleri, büyüme çağındaki bireyler için önemli bir kalsiyum ve protein kaynağıdır. Vücudumuz egzersiz sırasında, dinlenme durumuna göre daha fazla enerji harcamaktadır. Çünkü egzersiz sırasında • Kaslar daha güçlü kasılır, • Kalp atımı hızlanır, • Kalp vücuda kanı daha hızlı pompalar, • Akciğerler daha hızlı çalışır. Bilindiği gibi egzersiz yapanların yapmayanlara göre günlük enerji ihtiyaçları daha yüksektir. Besinlerin bileşimindeki karbonhidratlar, proteinler ve yağlardan belirli enzimlerin düzenlediği ve hormonların denetlediği tepkimelerle enerji elde edilmektedir. Bu nedenle sporcular daha yüksek enerji içeren özel diyetlerle beslenmelidir. Sağlıklı beslenme yeterli ve dengeli beslenmedir. Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek, içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin ögelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almaktır. Besin ögeleri vücudun ihtiyacı kadar alınamadığında “yetersiz beslenme” oluşur. Vücudu oluşturan hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin ögelerinden yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve mineraller yeterli miktarda alınmalıdır. Tek taraflı beslenmek, vücuda sadece protein veya karbonhidrat almak yanlıştır. Sağlığın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme temeldir. Yeterli ve dengeli beslenme için besinler her öğünde yeterli miktarda tüketilmelidir. BESİN GRUPLARI 1 SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ 2 ET, YUMURTA ve KURU BAKLAGİLLER BESİN GRUPLARI 3 SEBZE ve MEYVELER 4 TAHILLAR Birinci grup, süt ve süt ürünlerinin yer aldığı gruptur. Bu grupta yer alan başlıca besinler süt, yoğurt ve peynirdir. Bu ürünler kalsiyum yönünden zengin olmaları nedeniyle özellikle çocuklarda kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişmesinde; yetişkinlerde ise kalp-damar hastalıkları ve osteoporozdan korunmada önemlidir. İkinci grupta et, yumurta ve kuru baklagiller yer almaktadır. Bu gruptaki besinler protein, B vitamini ve demirden zengindir. Protein, büyüme ve gelişme için başta gelen besin ögesidir. Aynı zamanda vücutta enerji kaynağı olarak da kullanılır. Üçüncü grupta sebze ve meyveler bulunmaktadır. Sebze ve meyveler, vitamin ve bazı mineraller açısından oldukça zengin kaynaklardır. Dördüncü grupta ekmek ve tahıllar yer almaktadır. Karbonhidratlar, vitaminler, mineraller, proteinler ve yağları içermeleri nedeniyle sağlık açısından oldukça önemli besinlerdir. Bu ögelerin herhangi biri alınmadığında gereğinden az ya da çok alındığında büyüme ve gelişme yeterli olmaz ve sağlık bozulur. Bu duruma “dengesiz beslenme” denir. Dengesiz beslenmenin önlenmesinde, sağlıklı beslenme bilincinin kazandırılması büyük bir önem taşır. Tek yönlü beslenme, aç kalma veya aşırı beslenme gibi durumlarda organizmanın bu sistemlerde oluşturduğu değişimler sağlığı da olumsuz yönde etkileyecektir. Metabolizmanın düzenli çalışması için günde en az üç öğün besin tüketilmesi ve öğünler arasında geçen sürenin 4-5 saat olması gerekmektedir. Kahvaltının önemi nedir? Vücudumuz uyurken bile çalışmaya devam eder. Akşam yemeği ile kahvaltı arasında yaklaşık 12 saatlik bir süre vardır. Bu süre içinde vücut, besin ögelerinin tümünü kullanır. Sabah kahvaltı yapılmazsa beyinde yeterince enerji oluşmaz. Bu durumda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat ve algılama azlığı gibi sıkıntılar yaşanır. Kahvaltıda yeterli protein tüketen bireylerde iş verimi ve konsantrasyon yüksektir. Kahvaltı yapmayanlarda ise anlama ve kavrama hızı düşer. Bu yüzden kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Düşük protein içeren kahvaltı alımından sonraki ikinci ve üçüncü saatler arasında kan şekeri açlık seviyesinin altına düşer ve kişilerde açlık hissi oluşur. Yeterli protein içeren kahvaltıdan sonra ise kan şekeri düzenli seyreder, böylece kişilerde açlık hissi oluşmaz. Güne istekli başlamada ve günü elverişli bir biçimde sürdürmede sabah kahvaltısının miktarı ve içeriği büyük önem taşır. Aşağıda sağlıklı menü örneği verilmiştir. Siz de bu örnek menüyü inceleyerek gün boyu tükettiğiniz besinlerle karşılaştırınız. Kendinize sağlıklı bir menü oluşturunuz. Hazırladığınız menüyü arkadaşlarınızın hazırladığı menülerle karşılaştırınız. Güne enerjik başlamada kahvaltı büyük önem taşır. Aşırı Yağlı, Şekerli, Tuzlu Yiyecek ve İçecekler Tüketmenin Sağlığa Olumsuz Etkileri Nelerdir? Yağlar yüksek enerji veren besin ögeleridir. Sağlık açısından bakıldığında yağ miktarını azaltmak yararlıdır. Bunun için de çok fazla yağ içermeyen sebze ve meyveler, tahıllar, yağsız kırmızı et, derisiz kanatlı hayvan etleri, balık ve düşük yağlı besinlerden oluşan sağlıklı bir öğün tercih edilmelidir. Besinlerle alınan yağ ve kolesterol miktarının fazlalığı şişmanlığa, kalp-damar hastalıklarına, diyabet, kanser, kemik ve cilt problemlerine yol açabilir. Şeker içeriği fazla besinlerin tüketimi enerji alımını artırmaktadır. Fiziksel aktivite yetersizliği ve kalori alımındaki artış vücut ağırlığının artmasına neden olur. Sonuçta kilo fazlalığı kalp-damar hastalıkları olmak üzere, diyabet, yüksek tansiyon ve kanser gibi hastalıklar için de risk oluşturur. Besinleri işleme veya hazırlama sürecinde şeker veya şurup eklenmektedir. Bu ekleme besinlerde doğal olarak bulunan şeker değildir. Dışarıdan besine şeker eklenmesi besinin enerji içeriğini artırır. Ülkemizde hamur işi ve sütlü tatlılar, reçel, marmelat sıklıkla sevilerek tüketilen besinlerdir ve enerji içerikleri yüksektir. Ayrıca gazlı içecekler, hazır meyve suları, şekerlemeler, dondurma, kek ve kurabiyeler şeker eklenerek üretilen besinlerdir. Şeker ve şekerli besinlerin fazla miktarda tüketimi aşırı enerji alımının nedenidir. Bu durum vücut ağırlığının artmasına şişmanlığa ve besleyici değeri yüksek olan besinlerin tüketiminin de azalmasına neden olur. Bu nedenle bu tür besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan sodyum, doğal yiyecek tuzu olarak adlandırılır. Sofra ya da mutfak tuzunun da büyük bir bölümü sodyumdur. Tuz sodyum klorür, lezzet verici özelliği nedeniyle besin hazırlamada kullanıldığı gibi küflenme, böceklenme gibi durumları önlemek için besin saklama işlemlerinde de kullanılır. Sağlık açısından değerlendirildiğinde sodyum organizmada sıvı dengesini sağlamada ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynar. Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına yüksek tansiyona yol açabilir. Aynı zamanda idrarla kalsiyum atımını artırarak kemiklerde kalsiyum kaybına neden olur. Bilindiği gibi kemiklerde kalsiyum kaybının artışı osteoporoz ve kemiklerin kırılma riskini artırır. Bu nedenle lezzetine bakılmadan yiyeceklere tuz eklenmemeli ve fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir. Oluşturduğu hastalıklardan dolayı fazla miktarda kullanılan tuz, şeker ve un kullanımının azaltılması gerekmektedir. Yiyeceklerde az tuz, şeker ve un kullanılmalıdır. Yetersiz ve Dengesiz Beslenmenin Sağlığa Etkisi Hayatımızın her anında beslenme şeklimize ve alışkanlıklarımıza dikkat etmeliyiz. Nasıl ki çok beslenmenin sağlığa fazlaca olumsuz etkisi varsa, az beslenmenin de kişinin sağlığını olumsuz etkileyecek birçok etkisi vardır. Günlük yeme şeklimize her besin ögesinden mutlaka almamız gerektiği, bu besin öğelerini alırken yeteri miktarda ne fazla ne de az, yeteri kadar alınması gerekliliği unutmamalıyız. Yetersiz beslenme başta beyin fonksiyonlarımıza sonrasında diğer organlarımıza zarar verir. Vücut gereken enerjiyi karşılaşmadır aksi takdirde yorgunluk ve halsizlik gibi yaşantımızı yakından etkileyecek problemler ile karşılaşabiliriz. Okul veya iş hayatında başarısız olma dikkatsiz davranma ve benzeri hastalıklar başımıza gelebilir. Yetersiz beslenmeye sebep olacak rahatsızlıklar Yorgunluk ve halsizlik. Unutkanlık hafızada eksiklik. Kilo kaybı. Görme bozuklukları. Depresyon. Anksiyete. Algılama zorluk çekme. Kusma Bağırsak Tembelliği Vitamin ve mineral eksiklikleri. Ciltte lekelenme bozulma. Diş etinde kanama Ağız sağlığı sorunları. Dişlerde bozulma. Kemiklerin hassaslaşması. Troid hastalıkları başlangıcı. Birçok hastalığa sebep olan yetersiz beslenme organların susuz kalmasına ve atp üretimde eksiklik yaşanmasına B vitamini eksiklikleri yaşanmasına neden olacaktır. Bu tür bozukluklardan kaçınmak adına beslenmenize dikkat etmeliyiz. Günlük aldığımız besinlerde karbonhidrat protein ve yağ olduğuna, günlük içtiğimiz suyun en az 3 litre olmasına ve günlük taze meyve ve sebz3 tüketmemiş gerektiğini bilmeliyiz. İyi bir uyku uyumalı ve enerjimizi yediğimiz besinler ile korumalıyız.

yetersiz ve dengesiz beslenmenin sağlığa etkisi