24 Yaşında #ANKARA ‘dan FULL CD PASİFİM , yüz ve yarrak fotonuzu atın buluşalım :) Narsist bir sevgili, zamanla sizin giderek silikleşmenize, insanların ismini unuttuğu birine dönüşmenize neden olur. İşte narsist nedir ve narsist biriyle birlikte olduğunuzun 8 Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu. 20 Nisan 2012. Borderline kişilik bozukluğunun temel özellikleri, insanlar arası ilişkilerde, kimlik duygu-sunda ve duygulanımda tutarsızlıklar ile itkilerini kontrol etmekte zorluk çekmeleridir. Toplumda görülme sıklığı %2-3 iken psikiyatri kliniklerindeki kişilik bozukluğu melonica98. #1. Merhaba kızlar, Erkek arkadaşımla 7 aydır tanışıyoruz. O gerçekten mükemmel biri benim gözümde. Onun hayata bakış açısını çok seviyorum. Ama şöyle bir sorunum var.. ailem asla sevgilimi istemiyor. Çünkü o Nijeryalı. Annem zenci diye hitap ediyor. Seninle asla konuşmam böyle bir hata yapma diyor. türk olmak 1; anime kızı vs kezo 1; matt damon 1; jason statham 1; seviştiğiniz son yirmi kızın yaşları 7; içmimarinin mağara ejdadınca keşfi 1; arabayla giderken ayakları camdan çıkarmak 3; tiineyç miyutınt ninca törtılsın eşek kadar olması 2; morgan freeman 2; deniz ışın 1; greklerin 1000 yıldır soyisimleri olması 3 keşkeevlenmeden önce tanısaydım alexi ya nerde psikolojisi bozuk yarak gezen var savuşturuyor kahramanım: 1: hayırlı olur inşallah hdjdjdj: 0: beynimi hissetmiyorum ben beyinsiz miyim acaba: 0: mardin sakatlar derneği başkanı sayın hasan anuk il müdürümüz sayın hüsnü bengin efetürk’e hayırlı olsun ziyaretinde bulund: 0 zDPP. tanrı düşman başına vermesin dedirten sabaha değişen sevgilidir, sürekli önüne engeller koyar, engelleri tek tek aşarsın, bölüm sonu canavarları çıkartır karşına bu sefer, onları da bin bir sabır ve gayretle aşarsın, yine mutlu olmaz, sürekli geçmişe takıntılıdır, hep hakkının yenmiş olduğunu söyler durur, sürekli beyaz sayfalar açmak ister, geçmişinden arınmak ister- bu arada seni de geçmiş kabul eder-nasıl mutlu edeceğini bilemezsin, nasıl mutlu olunacağını da kelam ömür törpüsüdür. türk olduğu kesindir. ülkede kimin psikolojisi bozuk değil ki? hayatım boyunca hep denk gelendir... en tehlikeli kanser türüdür zira teşhislerde daima geç kalınır. bir zamanlar eve camdan girip çıkmama sebep olan ve kendini sevgilim sanan psikopattır yüksek ihtimalle geçmişteki sorunlu aile hayatının ilişkiye yansımasıdır. seni psikolojini de bozar. bkz zor kişiliklerle yaşamak françois lelord & christopher andrebu bir yatırım tavsiyesidir! siz psikolojisini düzeltince gidecek olan sevgilidir. "insanı yorar, ömür törpüsü, özgüvensizse düşman başına"enteresan yani. bu yazıları yazan insanları tanımak istediğim başlık. nasıl bir ruhunuz var sizin? bunları nasıl yazabiliyorsunuz? bir insanı size sevgili yapan "şey" cinsellik mi? sikinizi doğrulttuğunuz insana sevgilim diye hitap etmeniz mi? nedir sizin derdiniz? aman aman uzak durun abi siz insanlardan. nasıl bir haldesiniz? başınız mı belada? neyiniz var oğlum aklım fikrim almıyor lan bu yazdıklarınızı. sikeyim sizi de psikolojinizi de... birisi size güvenip bir şeylerini açıyor, size derdini anlatıyor. siz bunu ömür törpüsü olarak değerlendiriyorsunuz. "hele hele özgüveni de yoksa ohhh tam ölüm sebebi" abi siz bir doktora görünün. aynen şunu diyin doktora "ya benim kafatasıma baksanıza, orada beyin var mı?" bir baksınlar, incelesinler, bir çaresini bulsunlar. yapmayın. size sevgi besleyen insanları bir dinleyin, görün, bakın, duyun, hissedin onları. ne dertleri var? dertlenin. birlikte bir çözüm bulun. bunu bir deneyin abi, lütfen yani bedava bu. bakınız, bunu bir deneyin vallahi de sorunun sizde "kendinizde" olduğunu göreceksiniz. buraya gelip "psikolojisi bozuk sevgili" başlığı açmak yerine "sevgilinin dertlerine ortak olmak" diye bir başlık açarsınız. deneyiniz bunu. mutlu olacaksınız. lütfen. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Narsisizm, bazı kişilerin özgüvenlerinin fazla yüksek olması nedeniyle kendilerini diğer insanlardan yüksekte görme durumudur. Narsist kişi diğer insanlardan üstün olduğunu düşünse de narsist olan herkeste narsist kişilik bozukluğu olduğunu söylemek doğru değildir. Narsist kişilik bozukluğu olan bireylerde yeteneklerini aşırı derecede yükseklerde görme söz konusudur ve büyük başarı hayallerine takıntılı olurlar. Kendilerinin en güzel, en yakışıklı, en zeki, en yetenekli olduğunu düşünürler. Az denmeyecek seviyede bencil oldukları da göze çarpar. Sürekli ilgi görmek isterler ve kendilerine aşırı hayranlık duyulmasını isterler. Kişiler arası ilişkileri; empati yoksunluğu, kıskançlık, kibir, başkalarından faydalanma alışkanlıkları ile bozulmaktadır. Diğer insanlardan kendilerine özel iyilikler yapma beklentileri vardır. Beklentileri karşılanmadığında hayal kırıklığı yaşayabilir ve depresyona girebilirler. Eleştiriye karşı aşırı hassas olurlar ve diğer insanlar ona hayranlık duymadığında öfkelenebilirler. Eleştirileri veya anlaşmazlıkları kendilerine bir saldırı olarak gördüklerinden büyük tepkiler verirler. Narsistik kişilik bozukluğu tüm zorluklarına rağmen, doğru tedavi ile sorun olmaktan çıkacaktır. İstediğiniz her an alanında uzman isimlerden online terapi desteği alabilirsiniz. Platformumuz üzerinden ilk görüşmeyi her zaman ücretsiz olarak gerçekleştirebilirsiniz. Narsistik Kişilik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir? Kişinin önemini abartılı şekilde görmesi. Kişinin kendi başarısı, zekâsı ve güzelliğiyle sürekli meşgul olması. Özel olduğu ve sadece yüksek konumdaki insanlarca anlaşılabileceği inancı. Buna bağlı olarak sürekli çevresiyle yarışma. Aşırı derecede hayran olunma ihtiyacı. Güçlü bir hak etme duygusu. Başkalarından faydalanma eğilimi. Empati yoksunluğu. Başkalarını kıskanma. Kibirli davranış ve tutumlar. Kendine gösterilen saygıyı başkalarının hak etmediğini düşünme. Kendini eleştirilemez görme. Manipülasyonda bulunma. Ortamı haklı çıkacağı şekilde biçimlendirme. Kuralları önemli görmeme ve tanımama. Kendisine saygı göstermeyenleri cezalandırma isteği. Yüksek konum sahibi eş arayışında olma ancak bu eşler, beklenildiği üzere onların gerçekçi olmayan beklentilerini karşılayamadıklarında öfkelenme ve reddetme. Narsistik Kişilik Bozukluğu Olan Kişilerin İlişkileri ve Cinsel Hayatları Nasıl Olur? Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler sıkça iletişim ve sosyal hayat sorunları yaşayabilirler. Özel ilişkilerinde, ilişkiye başlama ile ilgili problemleri vardır fakat ilişkiye başladıktan sonra ise çok zor ayrılırlar. Kavgalar ve tekrar barışmalar sıklıkla görülür. Zor ilişkileri daha çok sevmekle birlikte bu ilişkilere başladıktan sonra karşıdaki kişiye kendini değersiz hissettirebilirler. Bu da partnerlerine sürekli olarak bir öfke duymalarına neden olur. Ayrılık sonrasında yeni ilişkiye başlama süreleri kısadır çünkü değersizlik hissine katlanamazlar. Uzaktan bakıldığında çekici ve karizmatik kişiler olarak görülebilirler. Ailesi, eşi, çocukları ve arkadaşlarıyla sık sık iletişim problemi yaşayabilirler. Ayrıca narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerde madde bağımlılıkları da görülebilir. Kişi değersizlik hissinden kurtulmak için alkol veya uyuşturucu kullanımına başlayabilir veya kullanımı arttırabilir. Değersizlik hissi arttıkça bu tarz davranışlar da artacaktır. Başarısızlık veya değersizlik durumlarında fiziksel rahatsızlıklar geliştirebilirler. Vücudun belli bölgelerinde ağrılar, solunum yolu sorunları veya yeme problemleri bu rahatsızlıklar arasındadır. Mide ve bağırsakla ilgili rahatsızlıklar da görülebilecek rahatsızlıklardandır. Cinsel hayatlarına bakacak olursak, kişi boşalma, sertleşme, orgazm olamama, karşı cinse aşırı ilgi, çok fazla mastürbasyon gibi cinsellikle ilgili korkular geliştirebilir. Tüm bu korkular ona kendini değersiz hissettireceği ve başarısız olacağını düşüneceği için gelişir. Ayrıca bu bozukluğu olan kişilerde pornografi bağımlılığı görülebilir. Bu kişilik bozukluğunu yaşayan kişiler çevrelerine, sosyal olaylara, haklara daha az saygılı ve duyarlı olma eğilimindedirler. Kendilerini en üstte görmelerinden dolayı çevrelerindeki yaşananlar onları çok etkilemez. Narsist kişiler hakkında daha fazla bilgi almak için “Narsistlerin En Büyük Silahı Yansıtma” içeriğimize de göz atabilirsiniz. Bir Narsist ile İlişki Kurmak Narsist insanlar sizi güzellikleriyle, çekicilikleriyle, yetenekleriyle ve karizmalarıyla kolaylıkla etkileyebilirler. Konuşmalarındaki cazibe ve iltifat yetenekleri sayesinde bir narsistin sizi kendine aşık etmesi oldukça kolaydır. Fakat eğer bir kere narsist bir insanın büyüsüne kapılırsanız onun bitmeyen talepleri, eleştirileri, bencillikleri ve kaprisleri altında ezilmeye başlamaya da hazır olmanız gerekir. Tüm bunların yanı sıra narsist partnerinizin asla önceden tahmin edemeyeceğiniz öfke patlamaları, haksız suçlamaları ve büyük beklentileri ile özgüveninizi de yavaş yavaş kaybetmeye başlayabilirsiniz. Hayatındaki insana dair hep en iyisini bekleyen narsist partneriniz özgüveninizi kaybetmeye başladığınızı gördüğünde bu sefer de zayıflıklarınızı size karşı bir silah olarak kullanmaya başlayacaktır. Tüm bu toksik davranışların elbette tek bir sebebi vardır, narsistlerin en değerli ilişkileri kendileriyle olandır. Ve bu ilişkilerine zarar vermemek için sizinle olan ilişkilerini zedelemeye hazırdırlar. Ayrıca narsistlerin çoğu gerçekten mükemmeliyetçidir. Çoğu zaman onlar için sizin ya da başkalarının yaptığı hiçbir şey onun yaptıkları kadar doğru değildir ve takdiri hak etmez. Tüm bu yaşananlar sonucunda onunla konuşarak bir sonuca varmak da çoğu zaman mümkün değildir. Çünkü hayal kırıklıklarınız ve üzüntüleriniz hakkında yaptığınız konuşmalarda her zaman yine siz suçlu olursunuz. Narsist kişiler eleştirilmeye asla katlanamazlar. Yanlışlarını kabul etmek, hataları için özür dilemek düşünmek dahi istemedikleri seçeneklerdir. Katlanamadıkları bir diğer şey de “hayır” yanıtıdır. İstediklerini elde etmek için tüm yolları denerler, yine de reddedildiklerini anladıklarında ise sizi suçlamak için ellerinden geleni yaparlar çünkü narsistlerin en büyük silahlarından biri de yansıtmadır. Bir süre sonra partnerinizi mutlu edemediğiniz taktirde karşılaşacağınız suçlamalardan, hırçınlıklardan, sevgisizlik gösterilerinden korkmaya başlarsınız. Güce ve özgürlüklerine olan bağlılıkları nedeniyle gerçek bir yakınlık kurmaktan, bağlılıktan kaçınsalar da tüm ilginizin ve dikkatinizin üzerlerinde olmasını isterler. Bir narsist ile ilişki içindeyseniz kendinizi çok yalnız hissedebilirsiniz. İstek ve ihtiyaçlarınızın hiçbir önemi yokmuş gibi davranılması zamanla sizi öfkeli ve savunmacı biri haline getirerek kendinizi kötü hissetmenize neden olabilir. Yapılan araştırmalar narsist kişilik bozukluğu olan bireylerin ilişkiye ihtiyaç duyduklarını ancak genellikle bağlılık gerektirmeyen, kısa süreli ilişkileri tercih ettiklerini gösterir. Bir ilişki içinde olsalar da ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabileceğini düşündükleri farklı bir arayış içine girme eğilimleri de bulunur. Bu nedenle aldatmaya meyilli oldukları da söylenebilir. Tüm bunlara rağmen ilişkiyi bitiren yine de siz olamazsınız. Çünkü ne zaman ayrılmak için bir adım atmaya karar verseniz bunu fark ettikleri anda o ilk günkü çekicilikleri, hayatınıza kattıkları heyecan, sevgi gösterileri hiçbir şey olmamış gibi yeniden başlar. Bu da sizin kararınızın arkasında durmanızı zorlaştırır. Narsist bir kişiyle ayrıldıktan sonra büyük bir duygusal yara almış olduğunuzu fark edebilirsiniz. Bu duygusal yaranın en önemli sebebi size ilişki boyunca verilen karışık sinyallerdir. Tüm ilişkinizi “beni seviyor mu, ayrılmak mı istiyor, aldatılıyor muyum” sorularıyla geçirmek büyük bir duygusal yüke neden olur. Narsist kişilerin böyle davranmasının altında yatan neden ise aslında sizinle bir ilişkide olmak istemeleri ama bunun tamamen kendi belirledikleri sınırlar içinde olmasını istemeleridir. Zaten tek bir kişinin kuralları ve istekleri ile devam eden bir ilişki ne kadar sağlıklı olabilir ki? Narsistik Bir İlişkiden Nasıl Kurtulursunuz? Kendinizi narsistik bir ilişki içinde bulduysanız, sizi bu ilişkiye yönlendiren bilinçaltınızdaki nedenleri bulmanız son derece önemlidir. Ben merkezci bir aileniz mi var? Tüm kontrolün partnerinizde olması kendinizi daha rahat hissetmenizi mi sağlıyor? Böylesine dikkat çeken biriyle olduğunuz için kendinizi daha değerli mi hissediyorsunuz? Partnerinizin size yönelttiği acımasızca eleştiriler ve üstünlük taslayan tavırlar aslında sizin kendinize duyduğunuz hisleri mi yansıtıyor? Bir narsiste aşık olan kişilerin çoğunda özgüven eksikliği, ilişki bağımlılığı gibi problemler görülür. Narsistik bir ilişki yaşıyorsanız öncelikle bu ilişkideki rolünüzü anlamanız önemlidir. Ancak bundan sonra ilişkinin sizin tarafınızdaki dinamiklerini değiştirmeye başlayabilirsiniz. Kendinizi tanıdıkça partnerinizin öz saygısının aslında ne kadar kırılgan olduğunu, kendisiyle ilgili büyüklük, üstünlük düşüncelerinin aslında kendisine içten içe duyduğu öfke ve yetersizlik duygularının bir yansıması olduğunu fark edip merhamet duymaya başlayabilirsiniz. Narsistik kişilik özelliklerine sahip bir kişiyle ilişki yaşıyorsanız hem sizin hem de partnerinizin psikolojik destek alıyor olmanız son derece önemlidir. uzman psikologlarımız ile yapacağınız online görüşmeler özgüveninizi yeniden kazanmanıza ve ilişkilerinizde sağlıklı sınırlar belirleyebilmenize yardımcı olacaktır. Tarih Yazar son zamanlarda bipolar bozukluğun da artmasıyla daha fazla karşılaşılan ve arkadaş ortamında ilgiyle dinlenen konuların başında gelmektedir. aslında bipolar bozukluk psikolojik değil psikiyatrik bir hastalıktır. organik bir beyin problemidir. beynin mani geçirdiği bir dönem vardır. bu dönemde kişi öforik durumlar yaşar ve bu yaşadıklarının acısı, maniden çıktıktan sonra çıkar. 'ben neler yaptım?' diye sorar kişi kendine ve çok geçmeden depresyona girer. ancak bu depresyon genellikle ağırdır. çünkü manideyken evini satmış, kocasını-karısını aldatmış ya da birine zarar vermiş olabilir. gerçekten de bu kişilerle sevgili olunması bir yana, onlarla ilgilenen kişilerin de psikolojik destek alması gerekir. kısacası zor bir durumdur. bipolar bozukluğu olan kişiler bunları isteyerek, arzulayarak yapmazlar. allah kimseye vermesin. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Özet“Psikolojim bozuk” diye mi şüpheleniyorsun?Psikolojim bozuk mu, nasıl anlarım?Psikolojisi bozuk olan insanın ruh sağlığında meydana gelen değişimler;Psikolojim bozuk ise ne yapmalıyım?Nedenleri belirlemekYardım istemek“Psikolojim bozuk” diye mi şüpheleniyorsun?Bozuk insan psikolojisi tanım yapmak için oldukça belirsiz bir kavram gibi dursa da, psikolojisi bozuk olan kişiler depresyon, tükenmişlik sendromu, travma gibi bir çok farklı şikayetle karşınıza gelebildiği için tarifini yapmakta zorlanmayacak kadar somut bir durum olarak kendini ki, Tıp dergisi 'The Lancet'te yayınlanan araştırmaya göre pandeminin sert etkisinin hissedildiği 2020'de, küresel çapta depresif ve anksiyete bozuklukları sırasıyla yüzde 28 ve yüzde 26 oranında arttı. Türkiye depresyon ve anksiyete vakalarının artışında Avrupa'da ilk sırada yer aslında oldukça yaygın olarak, herkes herhangi bir nedenle veya daha geçerli bir sebep ile kötü hissetmekte olduğu günler yaşayabilir. Bununla birlikte, duygusal bir şok, psikolojik bir travma veya başka bir zorluk yaşadığında insan kendini iyileştirmekte güçlük çekip bir kaç seneye yayılabilen sağlıksız psikolojik bir durumdan müzdarip olabilmektedir. 😞Psikolojisi bozuk olan insan, yaşamını istediği gibi sürdürmesini engelleyen ve sürekli zihnini kaplayan karamsar bir deneyim ile karşı karşıyadır. Bu nedenle bozuk insan psikolojisi belirtileri nelerdir bilmek lazım ki kendimize doğru anda yardım istemeyi de bozuk mu, nasıl anlarım?Bir insanın psikolojij durumu bozulduğunda, bilişsel sisteminde bir değişiklik olur. Bu kafa karışıklığı, huzursuzluk ve rahatsızlık veren ruh hali, bulunduğu zihinsel anlayış içinde bizi daha stresli ve daha bir insana dönüştürür. Aynı şekilde, eski alışkanlıklarımız bize aynı tadı vermez ve kendimizi diğerlerinden izole etme eğiliminde oluruz. Bu durum, bir nevi yalnızlık ve boşluk duygusu da körükleyecektir. Kendini suçlu hissetme eğilimi de bozuk olan insanın ruh sağlığında meydana gelen değişimler;Kaygı;Özgüven kaybı;Zorluk korkusu;Sürekli başarısızlık hissi;Öfke, tahammülsüzlük, sinirlilik;Anlaşılmadığını düşünme;Tüm faaliyetlere ilgi eksikliği;Karanlık düşünceler, hatta intihar düşünceleri vb.⚠️İnsanın kendi psikolojisinin bozuk olup olmadığını anlaması için bir takım uyarı niteliğinde davranış paternleri de bulunur; tütün, alkol veya uyuşturucu kullanımının artması o kadar incinmiş hisseder ki, tehlikeli davranışlar ve hatta kargaşa yoluyla kendi kendini yok etmeye çalışır. Acı çektiğimizde, bu davranış değişikliğini fark etmeyebiliriz, bu yüzden her birimiz çevremizdeki sevdiklerimizle alakalı bu konuda uyanık bozuk insanlarda fiziksel belirtiler de vardırPsikolojik ve davranışsal özelliklerin ötesinde, vücudumuz fiziksel belirtiler yoluyla da psikolojimizin bozuk olduğu konusunda bizi uyarır. Kronik baş ağrıları veya mide ağrıları, kronik sırt ağrısı, insomnia veya diğer uyku önemlisi de, psikolojiniz bozukken kendinizi sürekli yorgun hissetmeniz mümkün. Ayrıca, fiziksel görünüşünüzde ve kişisel bakımınızda daha rahat davranır ve öz bakımınızı erteleme eğiliminde olursunuz. Yeme bozuklukları nedeniyle kiloda bir değişiklik de meydana gelebilir. Bu beklenmedik kilo artışı olabildiği gibi beklenmedik kilo kaybı da bozuk ise ne yapmalıyım?“Psikolojim bozuldu.” cümlesi o kadar çok kullanılıyor ki, hepimiz bunun basit veya olağan bir durum olduğunu ve kendiliğinden geçeceğini düşünerek herhangi bir müdahalede bulunmamak eğiliminde de hayatın sonsuz sarmalına bir kapıldığınızda moral bozukluğu veya keyif kaçıklığı gibi bozuk insan psikolojisi belirtilerini tespit etmek zor.🤕 Günler geçiyor, iş yerinde başarılı olmak, ailemize zaman ayırmak vs. için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Zaman zaman kendimize de biraz dönüp duygularımızı belirtilerini tespit edebilirsek, sorunu çözmeye başlayabiliriz. Nedenleri tespit etmeden, kendimizi anlamak yerine inkar mekanizmasını tercih edersek, psikolojik durumumuz değişemeyecektir. Bu nedenle çevremizdekileri de dinlemeli ve sevdiklerimizin davranışlarımız hakkında söyleyeceklerine açık olmalıyız.👨‍👩‍👦‍👦Nedenleri belirlemekDiğer psikolojik problemlerde olduğu gibi, iyileşmenin en önemli adımı, rahatsızlığımızın nedenlerini anlamak ve tanımlamaktır. Çoğu durumda kolayca tanımlanabilir bir nedenden kaynaklanır. Örneğin, iş yerinde mutsuzluk, aşırı iş yükü, baskı altında hissetmek, iş-yaşam dengesindeki uyuşmazlıklar ve geçim psikolojik olarak kendini kötü hissetmek için sadece çalışma hayatı etken değildir. Romantik ilişkiler, aile, arkadaşlıklar da gayet tabii birer neden oluşturabilir. Bazen ne istediğini bilmemek veya kaybolmuş hissetmek de mümkün😩…Özetle sebepler çok çeşitli olabilir ve bunları kendi başınıza bulmanız zor olabilir. Kendini sorgulamak kolay iş değil, ancak bu zorlukların üstesinden gelmek ve daha iyiye gitmek için üzerinde durmak istemekPsikolojim bozuk diye düşünüyorsanız ve nedenlerini belirleyemiyorsanız, bunun hakkında konuşmalısınız. İster güvendiğiniz biri olsun, ister bir psikolog veya destek almak, neyin yanlış olduğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.➜ Bize yardım edebilecek en iyi kişi bir terapisttir, çünkü bozuk bir psikolojik durum genellikle iyileşmesi uzun süren bir süreçtir. Her şeyden önce, bir psikolog, rahatsızlığın nedeni olan sorunun üstesinden gelmemize ve çözümler bulmamıza yardımcı olabilir. Sakinleşmenin en iyi yolu budur, bu yüzden danışmaktan çekinmeyin notu sosyal çevreİyi olmadığınızda, çevrenizdekilerden desteğe ihtiyacınız var. Ancak etrafımızı saran ve bizi huzursuzluğa iten toksik insanlar olabileceğini üzüntümüzün nedeni onlar olur, bu yüzden etrafınızı sevecen insanlarla çevrelediğinizden emin olun. Bu, karşılaştığınız zorluklar karşısında kendinizi daha güçlü hissetmenizi sağlar! Ve gerekirse, destek için bir psikoloğa danışın🤗"KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."BornToBeMeKaynakEuronews Haberler > Depresyonda Olan Bir Sevdiğinize Yardım Etmeye Çalışırken Dikkat Etmeniz Gereken 16 Detay - 1342 - 1605 Bu insanları seviyorsunuz ve onlara yardım etmek istiyorsunuz. Biliyorum, depresyonda olan bir sevdiğinize nasıl yardım edeceğinizi kestirmek oldukça zor. Gerçekten depresyonda olan insanların deneyimlerinden yararlanarak, psikolojik sorunları olan sevdiklerinize nasıl yaklaşmanız gerektiği hakkında bazı küçük ipuçlarını bir araya getirdim. İşte bu ipuçlarından bazıları; Kaynak 1. Onları dinleyin. Ama ciddi ciddi dinleyin, uyduruktan değil. Karşınızdaki insanı dinlerken, ona ne cevap vereceğinizi düşünmeden ve tüm dikkatinizi ona vererek dinleyin. İnanın, birilerinin onları dinlemesi bu insanlar için çok ama çok önemli. 2. Depresyonda olan bir insana yaptığı hataların ne olduğunu ve nasıl davranması gerektiğini söylemeyin. İçgüdüsel olarak karşınızdaki insanın yaptığı hataların ne olduğunu söylemek istiyor olabilirsiniz, bu normaldir çünkü bir şekilde yardım etmeye çalışıyorsunuz. Fakat unutmamanız gereken bir şey var; depresyonda olan insanlar için, o an neyi yanlış yaptıklarını bilmek ve bunu düzeltmek hiçbir önem taşımaz çünkü onlar zihinlerinin tamamını meşgul eden ve onları depresyon haline sürükleyen düşüncelerle boğuşuyorlardır. Ayrıca, karşınızdaki insana ne yapması gerektiğini söylemek, bu insanın omuzlarına yük bindirebilir ve kendisini bazı sorumlulukların baskısı altında hissedebilir ki, bu durum depresyona olan biri için hiç iyi değildir. 3. Yalnızca arkadaşınızın yanında olarak onun için en önemli şeyi yapıyor olabilirsiniz. Birçok durumda, zor zamanlar geçiren bir arkadaşınızın yalnızca yanında olmanız yeterlidir. Sizin evinizde veya onun evinde, birlikte olmaktan başka hiçbir amacı olmayan arkadaşlığınız, karşınızdaki insana yalnız olmadığını hissettirecektir. Eğer ağlamak için bir omuza ihtiyaç duyarsa, oradan onun yanında olacağınızı bilerek kendini daha iyi hissedecektir arkadaşınız. 4. Yaşanan ve söylenen şeyleri kişisel olarak algılamayın. Yanlarında olmanızı dahi istemiyormuş gibi davranan insanlara vakit ayırmak ve onlar için bir şeyler yapmaya çalışmak gerçekten zordur. Bu durumda yapabileceğiniz en iyi şey, karşınızdaki insanın bir depresyon halinde olduğunu ve onun ağzından sizin aleyhinize çıkan şeylerin aslında gerçeği yansıtmadığını ve bir sinir haliyle söylendiğini kabul etmektir. Emin olun karşınızdaki insan yıllar vererek inşa ettiğiniz arkadaşlık kalenizi yok etmek istemiyordur fakat içinde bulunduğu psikoloji, onu düşüncesiz davranışlar sergilemeye itiyor olabilir. 5. Depresyon hakkında yaşadığınız tecrübeleri karşınızdaki insanla paylaşın. Bir uzman veya doktor gibi davranmadan, elinizden gelen en arkadaşça yaklaşımla, karşınızdaki insanla kendi tecrübelerinizi paylaşabilirsiniz. 'Nasıl hissettiğin tamamen anlayabiliyorum...' demek ile 'Ben de bir zamanlar depresyonla mücadele etmiştim ve terapiye gitmeyi denemiştim' demek arasında oldukça büyük bir fark olduğunu unutmayın. 6. Sessizliği bozmak zorunda olduğunuzu düşünmeyin. Eğer depresyondaki arkadaşınızla vakit geçirirken uzun bir sessizlik olduysa ve ikiniz de o an için konuşmuyorsanız, bu sessizliği bozarak karşınızdaki insana yardım etmiş olacağınızı düşünmeyin. Daha da önemlisi, karşınızdaki insanın sessizliğini sakın ha sakın orada istenmediğinize dair bir işaret olarak algılamayın. Bakınız Madde 3. 7. Onlara kendi ellerinizle yemek yapın. Belki de yaptığınız tüm yemeği kendiniz yemek zorunda kalacaksınız fakat bu çok da önemli değil çünkü karşınızdaki insanla bir sofra paylaşarak, onun kendini yaşıyor hissetmesine ve geleceğe dair içinde olumlu bir şeyler oluşmasına neden olabilirsiniz. Ek olarak, ellerinizle yaptığınız yemekleri ona sunarak, kendisini değerli hissetmesini sağlayabilir ve mental açıdan güçlenmesine yardımcı olabilirsiniz. 8. Onun yapması gereken işlerin altına siz elinizi sokun. Çamaşırlarının yıkanması mı gerekiyor? Ya da çöpleri dökmenin vakti gelmiş mi? Cevap yazılması gereken e-postalar mı var? İşte bir arkadaş olarak, tüm bunları yapmak için oradasınız. Karşınızdaki insan depresyon halinde olduğu için tüm bu işler ona önemsiz veya yapılması çok zor işlermiş gibi görünebilir. Yanında olun, onun için bu işleri siz yapın, tıpkı gerçek bir dostun yapacağı gibi. 9. Onları dışarı çıkmaya ve sosyalleşmeye zorlamayın. Depresyon denilen şey, yalnızca kötü bir ruh halinden ibaret değildir. Eğer kötü bir ruh haline sahipseniz, dışarı çıkar ve arkadaşlarla birkaç bira yuvarlayarak rahatlarsınız ama depresyon için aynı şey geçerli değildir. Eğer karşınızdaki kişi hiçbir şey yapmak istemiyorsa, bırakın hiçbir şey yapmadan otursun. Bu konuda bana güvenin. 10. Onlara küçük açıkhava aktiviteleri yapmayı önerin. Örneğin bir yürüyüşe çıkmak, göle/deniz kenarına gidip hava almak gibi, küçük ama onlar için oldukça faydalı aktiviteler önerebilirsiniz. 11. Onlara en sevdikleri komedi filmlerini veya televizyon programlarını yeniden izlemeyi önerin. İçinde bulundukları karanlık dünyadan bir süreliğine de olsa çıkabilmek onlara iyi gelecektir ve geçmişte bu filmi/televizyon programını izlerken yaşadıkları anları hatırlayarak biraz da olsun keyifleneceklerdir. 12. "Seni seviyorum" ve "Her zaman yanında olacağım" gibi cümleler, karşınızdaki insanın en çok ihtiyacı olan şeyler olabilir. İzin verin her şeyin yoluna gireceğini ve sizin her zaman onun yanında olacağınızı bilsin. Böylece kendini güvende hissederek bir sonraki adımda vereceğiniz destek daha da faydalı olacaktır. 13. Eğer onun yanında olamıyorsanız, onu düşündüğünüzü belli edin. Eğer kalkıp arkadaşınızın yanına gidemiyorsanız, yine de onu düşündüğünüzü gösteren bazı şeyler yapabilirsiniz. Mektup yazmak eğer hala yazan varsa!, telefon etmek veya Skype üzerinden konuşmak... İmkanınız hangisine olanak sağlıyorsa, bir şekilde aklınızda onun olduğunu hissettirmelisiniz ona. 14. Durumu nasıl algıladıkları üzerinden onları yargılamayın. Eğer depresyonda olduklarını söylüyorlarsa depresyondalar demektir, bu kadar basit. Aslında 2. maddedeki yaklaşımınızı burada da ortaya koymalısınız; onlara yanlış bir şey olmadığını hissettirmemeli ve durumu 'mantık' çerçevesinde değerlendirmeyi önermemelisiniz. 15. Profesyonel yardım almak konusunda onları cesaretlendirin. Eğer bir doktora görünmek konusunda düşünceleri olduğunu size söylerlerse, bu süreci onlar için ayarlayabileceğinizi öne sürerek arkadaşınıza yardımcı olun. Bir doktor bulmasına, randevu almasına ve en önemlisi randevusuna gitmesine yardımcı olun. Depresyonda olan insanlar, zaman zaman doktora görünmek isteseler de bu işin çok yorucu olacağını düşündükleri için vazgeçebilirler. 16. Kendi ruh halinize de dikkat edin! Depresyonla mücadele eden bir insanı sevmek ve onun yanında olmaya çalışmak, başlı başına zor bir meseledir ve enerjinizi tüketip sizi de karanlığa çekebilir. Bu nedenle, kendinize bu süreçte çok iyi bakın ve siz ne kadar iyi olursanız, yardım etmeye çalıştığınız insanın da o kadar iyi olacağını unutmayın.

psikolojisi bozuk biriyle sevgili olmak