Orhaniye İnci Narin Yerlici Ortaokulu öğrencilerinin Mayıs ayında çıkardıkları Yeşil Sözlük – Çevreci Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü‘nü tefrika Konuk Yazar 16/04/2016. Ekolojik Yaşam.
Atasözlerigeniş halk kitlelerinin yüzyıllar boyunca geçirdikleri tecrübe ve bunlara dayanan düşüncelerden doğan ve bizler tarafından da benimsenen, kim tarafından söylendikleri belli olmaksızın ağızdan ağza dolaşan, yol gösterici nitelik kazanmış, az kelime ile çok mana ifade eden kültür unsurlarıdır.
Bazı atasözleri ve deyimler de hem gerçek anlam; hem de mecaz anlam içermektedir. Örneklerle anlamları da pekiştirelim: Üzüm üzüme baka baka kararır. Mecaz anlamlı bir atasözüdür. Erken kalkan yol alır. Gerçek anlamlı bir atasözüdür. Damlaya damlaya göl olur. Hem gerçek anlam; hem de mecaz anlam içermektedir.
1. Atasözleri genelde cümle şeklindedir ama deyimler genellikle fiille birlikte mastar oluşturur. 2. Deyimler bir durum bildirirken atasözleri durum bildirmez. 3. Atasözlerinde nasihat varken deyimde nasihat yoktur. 4. Atasözlerinin ifade ettikleri anlamlar gerçekken deyimler mecaz anlam içerir. 5.
Deyimler benzetmeler yaparak etkili bir anlatım amaçlı kullanılırlar. Atasözleri bir ders verir. Kısacası öğreticidir. Deyimlerin ise öğretici olma özelliği yoktur. Sadece bir durumu mecaz yollarla ifade eder. Deyim ve Atasözü arasındaki benzerlikler. 1. Her ikisinde de kelimelerde mecaz, istiare ve kinaye vardır. 2.
Atasözüve Deyim arasındaki fark ve benzerlikler nelerdir kısaca maddeler halinde özet Toplumda deyimlerle atasözleri sıkça birbirine karıştırılır. Fakat aslında bunları ayır etmek için aralarındaki bariz farklardan faydalanabiliriz.
WBhzZ. Atasözleri ve deyimler arasındaki farklar şunlardır. 1. Atasözleri genelde cümle şeklindedir ama deyimler genellikle fiille birlikte mastar oluşturur. Bu konuyu bir örnekle anlatırsak; Göze girmek deyim Sakla samanı gelir zamanı atasözü 2. Deyimler bir durum bildirirken atasözleri durum bildirmez. 3. Atasözlerinde nasihat varken deyimde nasihat yoktur. 4. Atasözlerinin ifade ettikleri anlamlar gerçekken deyimler mecaz anlam içerir. 5. Deyimlerde verilmek istenen mesaj örtülü verilirken atasözlerinde bu durum böyle değildir. 6. Atasözleri genellikle bir işin nasıl yapılacağı hakkında fikir verirken deyimlerde bu durum böyle değildir. 7. Atasözleri deyimlere göre daha fazla kelimeden oluşur. 8. Atasözleri genelde geniş zamanla çekimlenirken deyimler her çekime girer. Atasözü nedir? Atalarımızın, uzun denemelere, gözlemlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak veren ve kalıplaşmış bir biçimi olan, kamuca benimsenmiş kısa, özlü söz. Deyim ile atasözü arasındaki benzerlikler nelerdir? Deyim ile atasözü arasındaki benzerlikler şunlardır. 1. Her ikisi de halkın ortak ürünüdür. 2. Her ikisinin de söyleyeni belli değildir. 3. Her ikisi de uzun tecrübeler sonucu oluşmuştur. 4. İkisinde de kelimelerin yeri asla değiştirilemez. Deyim nedir? Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir. Anlatıma akıcılık, çekicilik katan, çoğunun gerçek anlamından ayrı bir anlamı bulunan, genellikle de birden çok sözcüklü dil öğesi, kalıplaşmış sözcük topluluğu. Atasözü Örnekleri Damlaya damlaya göl olur. İşten artmaz dişten artar. Sakla samanı gelir zamanı. Ağaca dayanma kurur insana dayanma ölür. Duvarı nem insanı gam yıkar. Demir tavında dövülür. Kızını dövmeyen dizini döver. Abanın kadri yağmurda bilinir. Deyim örnekleri Ağzını aramak Bozuntuya vermemek Fikir yürütmek Ekmeğini taştan çıkarmak Elinden geleni ardına koymamak Atasözü Nedir, Deyim Nedir, Farkları Nedir? Örnekler, Konu Anlatımı Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere atasözü denir. Atasözlerinin Özellikleri 1. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır. Atasözleri anonimdir yani atasözünü söyleyen kişi belli değildir. 2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz. Örnek » “Damlaya damlaya göl olur. ” atasözünde bulunan “göl” sözcüğünün yerine “havuz” sözcüğünü getiremeyiz. Sözcüklerin yerlerini değiştirip “Göl damlaya damlaya olur.” da diyemeyiz. Atasözlerinin hepsi tamamlanmış bir yargı bildirir. Bu nedenle atasözleri cümle değeri taşır. 3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır. Örnek » “Terzi kendi söküğünü dikemez ” atasözü, “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.” anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle, sökükle bir ilgisi yoktur. 4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır. Örnek » Dost ile ye, iç; alışveriş etme. » Bugünün işini yarına bırakma. 5. Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır. Örnek » Mum dibine ışık vermez. ↔ Terzi kendi söküğünü dikemez. » Körle yatan şaşı kalkar. ↔ Üzüm üzüme baka baka kararır. ↔ İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar. 6. Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır. Örnek » Fazla mal göz çıkarmaz. → Azıcık aşım, kaygısız başım. » İyilik eden iyilik bulur. → İyilikten maraz doğar. Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri 1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. 2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. 3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. 4. Genellikle mecaz anlam taşırlar. Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Farklar 1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir. Örnek » İşleyen demir ışıldar. atasözü » İki yakası bir araya gelmemek deyim 2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir. Örnek » “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür “kulak kabartmak” sözü ise anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir. 3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur. Örnek » “Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür. “Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir. Deyimler Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir. Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz. Örnek sırt Boyundan bele kadarki bölüm yer Bir şeyin kapladığı boşluk, mekan. gelmek ulaşmak, varmak.» Sırtı yere gelmemek Güçlü olmak, sarsılmamak, yerinden düşürülememek. Deyimlerin Özellikleri 1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Bu şekilde bir kullanım anlatım bozukluğuna yol açar. Örnek » Sürahiden boşalırcasına yağmak Yanlış » Bardaktan boşalırcasına yağmak Doğru» Suratından düşen bin parça Yanlış » Yüzünden düşen bin parça Doğru 2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir. Örnek » Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. Ben » Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. Biz 3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. Örnek » “Kök söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil, “güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır. » “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır. 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır. Örnek » Sır saklamak Sırrı açıklamamak » El sürmemek Değmemek, dokunmamak 5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz. Örnek » “Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır. 6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir. Örnek » Ağzı kulaklarına varmak sözcük grubu » İğne atsan yere düşmez cümle » İçi içine sığmamak sözcük grubu » Ne tadı var ne tuzu cümle Deyimler ve Atasözlerinin Ortak Özellikleri 1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. 2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. 3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. 4. Genellikle mecaz anlam taşırlar. Deyimler ile Atasözleri Arasındaki Farklar 1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir. Örnek » İşleyen demir ışıldar. atasözü » İki yakası bir araya gelmemek deyim 2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir. Örnek » “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür “kulak kabartmak” sözü ise anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir. 3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur. Örnek » “Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür. “Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir. Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız. A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Deyimler ve Anlamları İçin Tıklayınız. A B C Ç D E F G H I İ K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Deyimler ile atasözlerinin benzer tarafları şunlardır 1. Her ikisinde de kelimelerde mecaz, istiare ve kinaye vardır. 2. Kelime dizilişleri değiştirilemez. 3. Sözdeki kelimelerin eş anlamlısını kelimenin yerine koymak olumlu bir sonuç vermez, sözü bozar. 4. Biçim yönünden birbirlerine benzerler. Kaynak
Cevap Deyimlerimizle atasözlerimiz arasındaki belli başlı ayırt edici özellikler nelerdir sorusunun cevabıAtasözü Uzun deneyimler ve gözlemler sonucu oluşmuş, yol gösterici, genel kural biçiminde kalıplaşan, toplumca benimsenen ve anonim bir nitelik taşıyan özlü Belli bir durumu, belli bir kavramı göstermek için kullanılan öz anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış, halkın ortak dil ürünü olan sözlere deyim ve deyimleri birbirinden ayıran özellikler;-Deyimler kısa sözlerdir, atasözleri deyimlere göre daha genellikle -mak/-mek ile biter, atasözleri öğüt verir, deyimler bir durumu daha iyi ifade mecaz anlamlıdır, atasözleri her zaman mecaz anlamlı söyleneni belli değildir, deyimler destan vb. şeylere cümledir, deyimler her zaman cümle kesin hüküm,öğüt,yol göstericilik yoktur. Bu yüzden genel kural oluşturmazlar. Atasözleri ise kesin bir yargı bildirirler.
Atasözleri ve deyimlerin birbirleriyle ortak ve birbirinden ayrılan bazı özellikleri vardır. Birbirleriyle ortak olan en önemli özellikleri, her ikisinin de toplum tarafından ortak olarak benimsenen ve kullanılan kalıplaşmış sözler olmalarıdır. Genellikle bu ortak özelliklerinden dolayı atasözleri ve deyimler birbirine karıştırılır. Oysa her ikisini birbirinden ayıran bazı önemli özellikler vardır. Deyimler, çok kez, başka türlü halk verimlerine ve daha başka anlatım araçlarına karıştırılır; atasözlerine, birleşik sözcüklere, Türkçe terimlere ve argo denilen sözlere... Bir karşılaştırma yapacak olursak, atasözleri az sözcükle çok şey anlatan özlü sözlerdir. Anlattıkları denenmiş, doğruluğuna inanılmış düstur genel kural, kaide niteliğindedirler. Deyimler ise, kalıplaşmış anlatım araçlarıdır. Cümle şeklinde olanlar bile bir anlam bütünlüğü taşımaz. Asıl anlamlarını içinde bulundukları cümleden alırlar; aldıkları anlam da değişmez bir kural niteliğinde değildir. Örneğin Denize düşen yılana sarılır. Atasözü Dört yanı deniz kesilmek Deyim Her iki sözde bir çaresizliği belirtiyor. Ancak birinci söz inanılmış, benimsenmiş bir düşünce, değişmez bir kural. İkinci söz ise, bir anlam bütünlüğü taşımıyor. Ancak şöyle bir cümle içinde “Varını yoğunu kaybedince dört yanı deniz kesildi, tutunacak bir dal bulamadı.” denilirse, bir çaresizlik anlamı ortaya çıkıyor ama, bu da değişmez bir kaide değil; varını yoğunu kaybeden herkesin dört yanı deniz kesilmez ki. Tutunacak bir el, tutunacak bir dal bulanlar da olur. O halde bu bir deyimdir. Deyimlerin Atasözlerinden farkı şöyle özetlenebilir 1. Deyimler kavram ve durum bildirirler; atasözleri ise bir yargı ifade ederler. 2. Deyimlerin mecazlı anlamı vardır; atasözlerinde bu şart değildir. 3. Deyimlerde kesin hüküm,öğüt,yol göstericilik yoktur. Bu yüzden genel kural oluşturmazlar. Atasözleri ise kesin bir yargı bildirirler. 4. Deyimlerin öyküsü, efsanesi ve kaynağı genellikle vardır; atasözleri anonimdir, söyleyenleri belli değildir. 5. Deyimleri anlatım kalıbı olarak görebiliriz, atasözleri ise tek başlarına bir cümledir. Deyimler ile atasözlerinin benzer tarafları şunlardır 1. Her ikisinde de kelimelerde mecaz, istiare ve kinaye vardır. 2. Kelime dizilişleri değiştirilemez. 3. Sözdeki kelimelerin eş anlamlısını kelimenin yerine koymak olumlu bir sonuç vermez, sözü bozar. 4. Biçim yönünden birbirlerine benzerler. Öğüt ve Yargı Deyimler bir anlatım biçimidir. Bir kavramı en güzel, en etkili biçimde anlatmayı amaçlar. Bu nedenle de deyimlerde, atasözlerinde olduğu gibi bir öğüt verme ya da bilgece sözler söyleme çabası yoktur. Attan inip eşeğe binmek, etekleri zil çalmak, ok yaydan çıkmak, bin dereden su getirmek gibi deyimlerde herhangi bir öğüt veya yargı yoktur. Ancak, "Ağaç yaşken eğilir.", "Ne ekersen onu biçersin." gibi atasözlerinde hem öğüt hem de yargı vardır. Deyimlerde ise genelde öğüt ve yargı bulunmaz. Atasözleri ile deyimleri birbirinden ayıran en önemli özellik budur. Cümle Biçimindeki Atasözleri ve Deyimler Bazı deyimler cümle biçimindedir. Cümle biçiminde olan bu deyimlerde yargı vardır. Bu nedenle atasözleri ile karıştırılabilir. Dağ fare doğurdu. / Delik büyük, yama küçük./ Yorgan gitti, kavga bitti. / Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. gibi deyimlerde de yargı vardır, ama öğüt yoktur. Atasözleri ve deyimler arasındaki bir fark da değimlerin "öğüt" vermemesidir. Atasözlerini Deyim Olarak Kullanma Birçok atasözü deyim olarak da kullanılır. Ancak deyimler genelde atasözü olarak kullanılmazlar. "Ne ekersen onu biçersin." atasözü bir konuşma ya da yazıda "Hamdi ektiğini biçti." şeklinde kullanıldığında deyim haline dönüşür. Örnek Ayağını yorganına göre uzat. atasözü → Ayağını yorganına göre uzatmak deyim Doğmadık çocuğa don biçilmez. atasözü → Doğmadık çocuğa don biçmek deyim İtle yatan, bitle kalkar. atasözü → İtle yatıp bitle kalkmak deyim Aman diyene kılıç kalkmaz. atasözü → Aman diyene kılıç kaldırmak deyim Atasözlerinin çoğu bir anlatım biçimine dönüştüğü zaman deyim olur. Örnek Recep, ayağını yorganına göre uzatmadığı için iflas etti. Otu çekip, köküne bakmadan, yani adamın ailesini iyice araştırmadan evlenirsen pişman olabilirsin. Hem Atasözü Hem Deyim Olarak Kullanılan Sözler Bazı sözler hem atasözü hem de deyim özelliği taşır. Ancak bunların sayıları oldukça azdır. Aşağıda örnek olarak verilen sözler öğüt olarak kullanıldıklarında atasözü, konuşma biçimi olarak kullanıldıklarında deyim olur Üzümünü ye, bağını sorma. Sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa? Çamsakızı çoban armağanı. Atın ölümü arpadan olsun. Atasözü ve Deyimlerde Eylem Çekimi Deyimler genellikle büyük eylem çekimlerine girer. Bu bakımdan atasözlerine nazaran çok daha fazla esneklik gösterirler. Oysa atasözlerinde bu esneklik yoktur. Atasözleri genellikle şimdiki zaman, belirli geçmiş zaman ve gelecek zaman kipiyle kurulurlar.
Atasözleri ve deyimlerin halk ve kültür tarafından benimsenen ve kalıplaşmış sözcük grupları olması onları değiştirilemez bir bütün haline getirmiştir. Atasözleri de deyimler de kalıp halini almış bir bütün yapıdır. En büyük ortak özelliği olan kültürden gelen bir bütün olması sebebi ile bir çok yerde atasözü ve deyimler birbirine karıştırılabilir. Mecaz ve Argo Atasözleri ve deyimlerin en önemli farklarında deyimlerin mecaz ağırlıklı, atasözlerinin ise argo ağırlıklı yapıyı temel alması olabilir. Deyim bir konuyu anlatırken benzetme yaparak anlatmak istediği konuyu özetler. Atasözleri ise genel olarak argo ya da farklı bir yapı kullanarak düşündürmek ister. Dağ devirmek Çok zor görünen işleri başarmak. Deyim Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış. Düşük seviyedeki bir kişinin kendinden üstün olan kişiye karşı küsmesi ve üstün kişinin farkında olmaması. Atasözü Yine de atasözleri ve deyimlerin her ikisi de mecaz, istiare ve kinaye bulundurabilir. Kaynak Atasözleri anonim olarak bize ulaşmıştır. Yani söyleyen kişi belli değildir. Ataların, uzun denemeleri, gözlemleri ve yaşanmışlıkları neticesinde ortaya çıkan bilgi, nasihat ya da kural bildiren halk tarafından benimsenmiş özlü sözlerdir. Deyimler ise genellikle efsane, hikaye ya da yaşanmış örneklerin kısa ve öz olarak bir kalıp haline gelmiş sözcük gruplarıdır. Avucunu yala “Benden beklediğini alamazsın” anlamında kullanılan deyim. Bu deyimin efsanesi, ayılar, kış geldiği zaman dağlarda, karlı ve soğuk havalarda inine girerek avuçlarını ve ayaklarını yalayarak karnını doyurmaya çalışır. Nedeni ise ayılar kış aylarında uğraşsalar dahi yiyecek bulmakta çok zorlanırlar, hatta bulamayabilirler. Bu yüzden de kış mevsimi geldiği vakit kış boyunca uykuya yatar. Deyimin anlatmak istediği ise Avucunu yalamakla yetinirsin, benim keyfimi beklersin Yazın gelmesini beklersin gibi bir anlam çıkar. Hüküm ve Yargı Atasözlerinin yapısı kesin bir yargı bildirmektedir. Deyimlerde ise atasözlerine nazaran kesin bir yargı, nasihat, yol gösterme bulunmaz. Bu yüzden deyimlerin genel kuralları yoktur. Deyimler bir konuyu özetlemek için kısa ve özlü anlatım biçimi olarak nitelendirilebilir. Uzun, kısa ya da her hangi bir konuyu anlatmak için gerek mecazi, gerekse gerçek anlamında en etkili bir biçimde anlatabilir. Bunu yaparken deyimlerden öğüt, nasihat ya da bilgi vermek gibi çabaları olmaz. Attan inip eşeğe binmek Üst seviyeden alt seviyeye geçmek olarak açıklanabilir. Deyimin amacı sadece seviye düşürmekle alakalıdır. İyi bir arabayı satıp kötü arabaya binmek gibi ya da iyi bir insandan ayrılıp kötü bir insanla birlikte olmak gibi. Deyimin içinde nasihat, bilgi verme ya da farklı bir konu bulamayız. Atasözleri ise her zaman birden fazla konuda hüküm, nasihat ya da bilgi verebilir ve kesin bir yargı bildirir. Bu özellik deyim ve atasözünü birbirinden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesidir. Dağ ne kadar yüce olsa da üstünden yol aşar Hemen hemen tüm önemli makam için bir denetleme mekanizması ve onun üstünden daha yetkili kişi ve kurum vardır. Ya da yapılması imkansız gibi gözüken zorluklar için de bir çözüm yolu bulunabilir. İşlerin ve ya karşılaşılan durumların kimsenin ümidini yitirmemesi gerektiğini açıklayabilir. Anlatım biçimi Anlatım biçimi olarak atasözlerini tek başlarına bir cümle olarak kullanabiliriz fakat deyimler her zaman tek başlarına kullanılamayabilir. Ne ekersen onu biçersin. Tek başına bir cümle olabilir.Geçer akçe Elimizdeki tek geçer akçemiz şu arabadır.
deyimler ve atasözleri arasındaki benzerlikler